Hıphızlı bir hayatın peşinden koşmaya çalışıyoruz. Sabah evden çıkıp koşarak işe gidiyor, işten çıkıp koşarak eve geliyoruz. Bu sırada da hali hazırda evde çok fazla vakit geçiremediğimiz için ve pek çok diğer nedenden dolayı kendimize görece olarak daha minik evleri uygun görüyoruz. Ancak tercihimiz isterse minik bir evden, isterse büyük bir evden yana olsun o evi daha geniş göstermek her zaman ihtimaller dahilinde. Yani kocaman bir evi bir sürü eşya ile küçücük göstermeyi de başarabiliriz, küçücük bir evi düzgün bir şekilde dekore ettiğimizde kocaman bir ev hissi de yaratabiliriz. Aslında evinizi olduğundan daha büyük gösterecek ev eşyaları ve püf noktaları sizin aynı zamanda daha iyi de hissetmenizi sağlayacak, yaşam alanınızda size gerçek bir “yaşam alanı” açacak özel noktalar.
Püf noktası 1: Duvarların renklerini daha açık ve natürel tonlarda tercih edin. Küçük çerçeveler kullanın.
Duvar boyalarında ilk dikkat etmeniz gereken konu tonlamaların ve renklerin daha doğal bir geçişe sahip olması. Eğer tavan ile duvarları birbirine yakın renge boyayacaksanız daha iyi bir geçiş sağlamanız gerekli. Ancak duvarları açık renge boyamakla ev büyük görünmüyor tabii ki. Küçük boyutlu ve ahşap görünümlü çerçevelerle duvarlarınıza yakın yakına bir çerçeve bütünü oluşturabilir, duvarınızı daha büyük gösterebilirsiniz.
Püf noktası 2: Pencerelerinizi çok geniş perdelerle kaplamayın. Tül yerine modern perdeler tercih edin.
Bir düşünsenize, yerleri süpüren ve bir türlü toplanmak bilmeyen o açık renkli tülleri. Bir de yalnızca pencerenin iki tarafından gelen ve pencereyi o kadarlık bir genişlikte kapatan perdeleri. Evinizde tercih edeceğiniz daha kumaş dokulu ve dar perdeler evinizin daha geniş görünmesine yardımcı olacaktır. Çünkü perdeleri yalnızca pencere genişliğinde kullandığınızda sağ ve sol tarafından kalan duvarlar ışığın yansımasını sağlayacak ve daha ferah bir ortam oluşmasına neden olacaktır.
Püf noktası 3: Duvar raflarını keşfedin ve etrafınızdaki büyük bir kalabalığı ortadan böylece kaldırın.
Duvar rafları ve raf üniteleri özellikle dağınıklık toplama ve bir artistik alan yaratma konusunda oldukça başarılılar. Eğer raf sistemine geçiş yaparsanız, odanın en kör ve verimsiz noktasını bu raflarla en kullanışlı alanı haline getirebilir; aynı zamanda açık görüntüsü ile yeni bir dekorasyon anlayışını pekiştirebilirsiniz. Duvar rafları konusunda da daha çok öncelikli olarak tahta yapısını kullanın. Açık tonlarla çevrelediğiniz odanızda doğal renkler gözünüze daha uzayan bir bakış açısı sağlayacaktır.
Püf noktası 4: Odanın yükseklik hissini artırmak için daha alçak mobilyaları tercih edin.
Tabii ki de yer sofralarından, divanlardan bahsetmiyoruz ancak ne kadar yüksek ve geniş mobilyalarla evinizi döşerseniz bir o kadar odanın boş alanlarını yok edecek aynı zamanda da tavan ve yer arasındaki mesafeyi bir o kadar azaltacaksınız. Bu nedenle özellikle mobilya ayakları çok yüksek olmayan, genişlik ve derinlik bazında ise sizi büyüklüğüyle mutsuz etmeyecek mobilyaları kullanmanız daha anlamlı olacaktır. Ayrıca çok minik bir püf noktası ise eğer mobilya ortasında bir sehpa kullanmak istiyorsanız, onun da bir o kadar alçak ve mobilyaya tam uyum sağlayacak şekilde olması gerektiğidir.
Püf noktası 5: Eğer duvar ve mobilyalar sade tonlarda ise halıyı canlı bir renkte seçin ya da tam tersini gerçekleştirin.
Ev tasarımı konusunda en büyük fedakarlık belki de renk cümbüşünden feragat etmektir. Aslında bir renk cümbüşü yaratmak özellikle sade bir görünüm içerisinde harika olacaktır; ancak perdeler, duvarlar, mobilyalar ve halılar aynı anda rengarenk olmamalı. Aksi halde, gözü o kadar çok yoran bir hale gelir ki duvarların üzerinize geldiğini hissedersiniz. Bu nedenle duvarlar açık ve toprak tonlarındaysa halıyı canlı; perdeler ve mobilyalar daha canlı renkteyse halıyı doğal tonlarda tercih etmeniz gerekecektir.
Püf noktası 6: Aydınlatmada biraz cömert olun ve ışığı daha iyi kullanmayı bilin.
Aydınlatma konusu son olarak değinebileceğimiz en önemli nokta. Evinizde yaratabileceğiniz en iyi aydınlık ayarlanabilir aydınlatma sistemleri ile gerçekleştirebileceğinizdir. Özellikle lambader kullanarak hem tasarımda en değerli dokunuşu yapabilir, hem de yükseklik ve alçaklık konusunda dilediğiniz ayarı seçerek evinizin aydınlığını belirleyebilirsiniz. Ancak tabii ki önerimiz lambaderlerinizi tavana çok yakın olan sarkıtlarla tamamlamanız olacaktır.
kaynak:http://mag.morhipo.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder