5 Haziran 2016 Pazar

Cilt Bakımı İle İlgili Mutlaka Bilmeniz Gerekenler

Kışın gelmesiyle beraber, kuruyan ciltlerimiz için birçok şey deniyoruz. Özel kremler ve hatta bebe yağları favorimiz. Ancak cildimizdeki tek sıkıntı kuruluk olmayabiliyor. 30’lu yaşlara girdiğimiz anda ise, anti-aging kremleri ve kaz ayaklarımızla başbaşa kalıyoruz. Peki vücudumuzun en geniş organı olan cildimize, gerçekten uygun ürünleri mi kullanıyoruz?

Aslında cilt bakımıyla ilgili bilinmesi gereken nokta da burada ortaya çıkıyor; kullanılan ürün kadar, ürünü nasıl kullandığınız da önemli. Cildiniz hakkında bazı bilgileri bilmeli ve ona göre bir bakım uygulamalısınız. Örneğin, cildinizin kaç katmandan oluştuğu ve bu katmanların aslında hangi işlere yaradığını bilmelisiniz…


Cildin katmanları ve görevleri

Epidermis, cildimizin en dış tabakası olup, alttan gelen yeni hücrelerle beslenen bir katman. Zararlı ultraviyole ışınlara kariı kalkan oluşturarak, ışınların alt tabakalara ulaşmasını engelliyor. Örneğin, bu katmanda yer alan bir hücre çeşidi olan melanositler, melanin adı verilen koyu renkli pigmentleri oluşturuyor.

Dermis ise, cildin orta bölgesindeki tabaka olup, cilde tatbik edilen maddeleri emiyor; ürettiği yağ ve ter ile cildin asidik örtüsünü sağlıyor. Örneğin, yağ bezlerinin aşırı çalışması sivilce üretimine neden olabiliyor.

Hipodermise gelince, beslenme ve salgılamanın sağlandığı, cildin en alt tabakası olarak, üçüncü tabaka görevini görüyor.

Peeling kullanmak

Kullandığınız cilt kremleri ve serumlarının her 3 katmana da ulaşması, cildinizin gözeneklerinin açık olmasıyla doğru orantılı. Gözenekleri kapalı bir cilde uygulayacağınız en iyi krem bile, cildinizi nemlendirmekten fazlasını yapamaz. Bu nedenle, uygulamanız gereken ilk şey peeling.


Haftada 1-2 kez yapacağınız peeling, ölü hücrelerden kurtularak gözeneklerinizin açılmasını ve kullandığınız ürünlerin tüm tabakalara ulaşmasını sağlar. Unutmayın ki en üst tabaka olan epidermis, alttan gelen yeni hücrelerle beslenen bir katman.

Tonik uygulamak

Gözeneklerin açılmasından bahsetmişken, bu açılmayı gözümüzün görmesi gerekmez tabii. Cildimizde delik şeklinde oluşan bir gözenek açıklığı, peeling’le ulaşılan gözenek açıklığından çok farklıdır. Bu cildi çukurlaştıran görüntüden, tonik kullanarak uzaklaşabilirsiniz. Tonik, bir pamuk yardımıyla cilde uygulayabileceğiniz ve tüm tabakalar için günlük bir temizlik sağlayan şahane bir üründür. Tertemiz sandığınız yüzünüz, kahverengiye yakın bir pamuk oluşturduğunda şaşırmayın. Uyguladığınız toniğin işe yaradığını bu şekilde anlayabilirsiniz.
Bitmeyen sorunumuz: Göz altları

Cilt bakımında bir diğer önemli konu ise şüphesiz ki göz altı kremleri. Bu kremler oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor. Göz altındaki morluklar ve torbalar, kenarlardaki kaz ayakları, kapağın düşmesi ve birçok soruna çözüm olmaya çalışan bu kremlerden hangisinin size uygun olduğunu seçmek zor. Bu konuda bir uzmandan fikir alabilir ya da doğrudan aynaya bakabilirsiniz. Aynada gözünüze baktığınızda, hangi sorunun sizi rahatsız ettiğine siz karar vererek, o sorun üzerine yoğunlaşabilirsiniz.


Aldığınız kremi, göz altlarınızın ne kadar hassas olduğunu unutmadan, hafif masaj yaparak uygulamalısınız. Unutmamanız gereken önemli şeylerden biriyse, gözünüzün alt ve üstünün tamamen farklı yapıda olduğu. Bu farklılığı bildiğinizde, çokça paralar verdiğiniz göz altı kreminizi gözünüzün üzerine sürmenize gerek olmadığını da anlamış olacaksınız.

Siz de peeling – tonik – krem – göz altı kremi şeklinde bir cilt bakımı rutini oluşturduğunuzda, cildin kendini yenileme süresi olan 28 gün içerisinde etkilerini görmeye başlayacaksınız.

kaynak:http://www.kadincagundem.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder