15 Haziran 2016 Çarşamba

Öğrenmesi En Kolay 5 Dil

Dil öğrenmek her zaman en zahmetli, aynı zamanda en keyifli işlerden biri olmuştur. Ve sorulan soruların başlarında gelenler ise; “kolay olanı hangisi? Hangisi daha çok işime yarar?” olur genellikle. Bizde bu yazımızda belli kriterlere göre en kolay dilleri sıralayacağız. Ama önce hangi kriterlerin o dili, Türkiyede İstanbul Türkçesi konuşarak büyüyen bir insan için kolay bir dil yaptığını inceleyelim:

Pratik yapma imkanı: Bir dil pratik yapılmadıkça ve o dil üzerinden düşünülmedikçe unutulmaya başlanır. Bu yüzden pratik yapabilme imkanı listemizin başında geliyor.

Kelime takviyesi: Benzer dil olması nedeniyle veya baskın bir dil olması nedeniyle oluşan kelime takviyesi, pratik bir şekilde konuşurken çağırışım yapmayı kolaylaştırıyor. Benzer kelimeler ve kelime ortaklığı oldukça önemli. Örneğin bir çok dilde futbol kelimesi birbirine benzerken Fußball (Almanca), Fútbol (İspanyolca), le Football (Fransızca) şeklinde iken, Amerikan İngilizcesine Soccer olması çağırışım yapmayı zorlaştırabilir.

Okuma kolaylığı: Telaffuzu ve alfabesi için çok uzun süreler uğraşmamakta o dili kolay yapan detaylardan. Bu yüzden daha kriterlere başlarken, Çinceyi listenin dışına almak durumundayız. Her ne kadar dil bilgisi olarak en kolay dillerin başında gelse de, her ne kadar pratik yapma şansı çok fazla olsa da, her ne kadar biliyor olmanın değeri yüksek olsa da herhangi bir yazıyı sözlüksüz okuma fırsatınızın olmaması listemizin dışına almamız için yeterli oluyor.

Telaffuz kolaylığı: İstanbul Türkçesi eğer anadiliniz ise, dudak ve dil kelimelerini telaffuz etmeye alıştığınız anlamına geliyor. Oldukça fazla boğazdan söylenen ve belli müzikal tonlamalara göre değişen kelimelere alışmadığınız anlamına geliyor. Bir kelimeyi söyledikten sonra telaffuzumuzdan utanmak işleri bazen güçleştirebiliyor. Ya da tekrar tekrar söylesekte anlaşılamaması..
Dil bilgisi kolaylığı: En önemli noktalardan biri… Artikeller, gelen eklerle köklerinden tamamen değişen kelimeler ve alışık olmadığımız zaman kalıpları öğrenmeyi güçleştirebiliyor.

Duyma kolaylığı: Vurgulamaların fark edilirliği, duymayı kolaylaştırıyor. Bu yüzden Türkçede olduğu gibi, herhangi bir insan konuşurken okuma kitabi ile okuma kitabı arasındaki farkın dinlerken kolay olması o dili kolaylaştıran önemli noktalardan biri.

1. İngilizce: İlk başta, ama öğrenemedik bizde mi sorun var gibi bir şey düşünebilirsiniz. Öyle bir şey düşünmeyin. O sizin suçunuz değil. Dil sadece ders alarak, öğrenilebilecek bir şey değil. Ders alarak sadece bir yere kadar öğrenebilirsiniz.İngilizce, aslında kriterlerimize göre öğrenilebilmesi en kolay dillerin başında geliyor. İngilizce pratik yapma imkanınız, ana diliniz de pratik yapma imkanınızdan bile daha fazla. Milyarlarca insan tarafından konuşulduğu için kant demeniz veya kent demeniz öğretmeniniz dışında kimsenin takıldığı bir konu değil. Cümleleri daha yuvarlak ya da daha sert söylemeniz kimsenin o kadar takıldığı bir konu değil. Çünkü, İngilizce yüzlerce aksağanla uçtan uca çekiliyor zaten. Dil bilgisi olarak oldukça kolay ve şimdiye kadar çoktan farkına varmadan kulak alışkanlığı kazanmış olduğunuz bir dil. Kelimelerin cinsiyeti yok. Fiiller sadece üçüncü şahsa göre değişir.



2. İsveççe:

“İngilizceyi az çok biliyorsanız, Almancaya az çok kelime yakınlığınız varsa, TEBRİKLER! İsveççe biliyorsunuz!” gibi bir iddiada bile bulunulabilecek kadar kolay olan bu dil. Aslında listemizin en başını alabilirdi. Ama İsveççe kaynak bulmak Türkiye’de sıkıntılı olduğu için ikinci sıraya düştü.
Üstelik İsveç, her türlü ayrımcılığın en az olduğu ülkeler listesinin en üst sıralarında yer alır.



3. İspanyolca: Okunduğu gibi yazılan, düzensiz dil bilgisi kurallarının az olduğu başka bir dil olan İspanyolca da pratik yapma imkanınız ve kaynak bulma imkanınız yine oldukça fazla. Kelimelerin cinsiyeti olan diğer dillere göre, artikelleri ayırt etmesi daha kolay. Üstelik en fazla ülkede resmi dil olarak kabul edilen dil, İspanyolcadır.

Ters soru işareti ve ters ünlemi hayatımıza katan İspanyolcayı özellikle iş planlarınıza Amerika dahilse, öğrenmenizi özellikle tavsiye ediyoruz.



4. İtalyanca: Diğer Latin dilleri ile aynı dil bilgisi kurallarına sahip olan İtalyanca, kaynak bulması ve basit kurallarını öğrendikten sonra okuması kolay olan bir diğer dildir. Yemek, mimari ve müzikte İtalyan kültürünün etkisi çok fazladır. Bu yüzden bir çok kelimeyi zaten bilmekteyiz. Pizza, piyano, spagetti, brokoli, tiyatro gibi..



5. Japonca: Japonca oldukça zor olduğu düşünülen ancak oldukça kolay olan bir dildir. Çincenin karmaşıklığı korkusu, Japoncanın da aynı kategoriye alınmasına yol açmıştır. Halbuki, Japoncanın telaffuzu, duyması ve dil bilgisi oldukça kolaydır. Fonetiği oldukça güzel bir dil olan Japonca için kaynak bulmak Türkiye’de son zamanlarda oldukça kolaylaştı. Üstelik binlerce Anime ve Manga size yardım etmek için sırada bekliyor. Üstelik, Asya dillerine olan ön yargı yüzünden biliyor olmanın değerinin yüksek olduğu dillerdendir. “Yonde kurete arigato!”

kaynak:http://www.yasamtonu.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder