20 Ekim 2019 Pazar

Sadece 80’li yılları yaşamış çocukların bildiği 6 kış ritüeli




Her yılda çocuk olmak güzeldir ama belli bir yıl aralığı var ki ne kadar nostaljisini yapsak az! Hangi yıllardan mı bahsediyoruz? 80’li yıllardan bahsediyoruz. O yıllarda müzik, giyim ve dahası bir belirsizlik için de olsa da; samimiyet, iyilik, saflık doruk noktalardaydı ve bakiydi. Hadi gelin hep beraber 80’li yıllarda çocuk olanların kışları yaptığı göz yaşartan o ritüellere göz atalım.

Odun sobası yanında ödev yapmak…

80’li yıllarda çocuk olmak aile ortamını, aile ortamındaki samimiyeti hissetmekti. Bu samimiyetin hissedildiği en güzel zamanlar odada yanan odun sobasıydı. O zaman şimdilerdeki gibi klimalar veya elektrikli sobalar yoktu. Odunlar, kömürler çıtır çıtır yavaş yavaş yanar, onlar yandıkça mayışılır, çaylar doldurulur muhabbetler edilirdi. E tabii ki biz de 80’li yıllar çocukları olarak, odun sobası yanında ödev yapardık.



Adile Naşit’in “Uykudan Önce” programı ile uykuya dalmak…

O "kuzucuklarım" deyişi ve narin kişiliği ile akıllarımızdan gitmeyen Adile Naşit, "Uykudan Önce" adlı programı sunardı. Biz çocuklar için gece saati olan 21:30'da masalını anlatır daha sonrasında yatağa girerdik. Sonra o sesin ve anlatımın güzelliği ile mışıl mışıl uyurduk. Bizler için kış ritüelleri arasında vazgeçilmez bir aktiviteydi.




Odun sobasının üzerinde bir şey pişirmek

80’li yılların çocuklarının en sevdiği aktivitelerden bir tanesi odun sobasının üzerinde bir şeylerin pişmesi veya koyulmasıydı. Kestaneler çizilir koyulurdu, çay koyulurdu, kokması için portakal mandalina kabukları koyulurdu, ekmek kızartılırdı. Bir çocuk için emeğin ne olduğunu o yıllarda anlamıştık. Kışa anlam katan aktivitelerdi bunlar.




Patik giymek

Şimdilerde azalarak biten patik giyme eylemi de, o zamanlar bir çocuğun yakından bildiği bir şeydir. Patiği anne, babaanne veya anneanne örer, giyilmesi için biz çocuklara verilirdi. İlk başta giymemek için burun kıvırırdık. Sonralarında aramızda duygusal bir bağ oluşmaya başlardı. Yıllar geçtikçe önemini daha da anlardık. Şimdi geriye dönüp bakınca o soğuk kış günlerinde en keyif veren ritüllerden bir tanesiydi.




Pazar akşamı banyosu

En nostaljik ritüellerden bir tanesi de pazar akşamı banyosuydu. Soğuk kış günlerinde o sıcacık duşa girer, ertesi gün okula gideceğimizi anlardık. Sobanın kenarında ya ödevimizi yapar ya da direkt olarak yatağa girerdik. Bir kış banyosu ancak bu kadar anlamlı olabilirdi.



Kış sabahları erken kalkıp çizgi film izlemeyi beklemek

80'li yıllarda çocukların yaz kış fark etmeksizin yaptığı en güzel eylemlerden bir tanesi sabah ve hafta sonları erkenden kalkıp çizgi film izlemeyi beklemekti. O soğuk kış sabahları bu güzel aktiviteyle ısınırdı. Sobanın yanına uzanılır, başın altına güzel bir yastık alınır ve çizgi filmin başlaması için beklenirdi.

kaynak:http://www.hurriyet.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder