27 Ekim 2019 Pazar

HERKESİN BAŞAĞRISI SEBEBİ FARKLI

Yüzlerce çeşidi var başağrısının.
Ama hekimler kabaca üçe ayırıyor:
Başağrılarının yarısı strese, gerginliğe, üzüntüye bağlı gerilim ağrıları,
yüzde 35'lik kısmı 'migren' grupları.
Geriye kalan yüzde 15'lik kısmı ise sinüzit grupları, üst solunum yolu enfeksiyonları, göz bozukluğuna bağlı baş ağrıları, boyundaki problemlerden kaynaklananlar, beyin tümörleri, damar balonlaşmaları vs...

Bir de dâhili sebeplerin (hiper tansiyon gibi) yol açtığı baş ağrıları var ki nadir görülüyor. Günlük hayatın koşuşturması içinde en sık görülen hastalıklardan birinin baş ağrısı.
Gerilim tipi baş ağrıları her insanda farklı seyrediyor ve sebebinin iyi bilinmesi, hekim tavsiyesiyle tedavi edilmesi gerekiyor.

Stres, tek başına şiddetli bir baş ağrısına sebep olabiliyor. Kas kasılmasına veya kan akışında azalmaya neden olmasa da, başı çevreleyen kaslarda hassasiyete yol açıyor. Bu da başı ağrıtıyor. Hatta bu ağrılar artarsa depresyona kapı aralayabiliyor. Buna engel olmak için,
Yoğun iş temposundan kurtulun,
kendinize zaman ayırın,
bol bol yürüyüş yapın,
kısa süreli ılık duşlar alın,
gerginliğinizi artıracak kitaplardan ve filmlerden uzak durun.

Migren cinsiyet seçer mi?
Migren, sıklıkla çocuklukta başlıyor. Okul çağında çocukların stresiyle harekete geçiyor, çoğu zaman ömür boyu devam ediyor. Ataklar halinde gelen bir rahatsızlık. Başın genellikle bir yarısını tutuyor, ağrıyan yerlerde zonklama oluyor, ağrı sırasında mide bulantısı ve kusma yapıyor. Hastalar, ağrı sırasında parlak ışıktan, gürültüden rahatsız oluyor. Bazen koku bile rahatsızlık veryor.

Bilimsel araştırmalara göre, büluğ çağından önce erkeklerde sık görülüyor. 20'li yaşların başında ise kadınlada erkeklerden 3 kat daha fazla sıklaşıyor. Özkardeş'e göre bu dönemden itibaren kadınlar migrenden daha fazla mağdur. 40 yaşından sonra ise azalmaya başlıyor. Yine de 70'li yaşlarda bile kadınlarda sık görülüyor. Bu nedenle, kadınlar daha fazla hassasiyet göstermeli. Migren, büyütülecek bir hastalık değil Özkardeş'e göre. Sadece belirtileri varsa bir hekime görünmeli ve tedaviye önem verilmeli.

Sinüzit'i migrenden ayırt etmek gerekiyor. Sinüzit, bir enfeksiyon ağrısı. Genelde burun çevresi ve yanaklarda ağrıyla başlıyor. Burunda boğazda akıntılarla birlikte halsizlik, kırgınlık olabiliyor. Ateş yükselebiliyor. Tedavisi, migrene göre daha kolay; enfeksiyon başladığında doktor kontrolünde tedavi edilince iyileşiyor. Unutmadan söyleyelim, sinüzit de migren de rüzgârı sevmiyor; rüzgâra karşı koruyucu önlemler almakta fayda var

Çocuğumun başı ağrırsa
Migren, çocuklarda yüzde 8 oranında görülüyormuş. 'Bu kadar yoktur' diyebilirsiniz ancak bu, bilimsel araştırmaların bir gerçeği. Uzm. Dr. Özkardeş'e göre bu konuda bir teşhis problemi var. "Çocuklar derdini iyi anlatamıyor. Genelde okulu ya da ders çalışmayı istemiyor, ağrıları da buna bağlanıyor. Hâlbuki gözünde bir bozukluk varsa keşfedilmemiş olabilir, sinüziti olabilir, migreni olabilir. Anne-babaya, öğretmenlere çok fazla görev düşüyor. Çocuk kesinlikle iyi gözlenmeli. Ağrıları kısa sürede geçiyorsa sorunu büyütmek anlamsız." diyor Özkardeş. Bilinçsizce ilaç vermenin çok yanlış olduğunu vurguluyor ve varsa çocuk nörolojisi uzmanına, yoksa da herhangi bir çocuk uzmanına götürülmesini tavsiye ediyor.

Hangi ağrıda doktora başvurmalı
Haftada 3 veya daha fazla baş ağrısı atağı oluyorsa

Her gün ağrı kesici alınmak zorunda kalınıyorsa

Ek olarak ensede katılık ve ateş varsa

Ağrıya solunum sıkıntısı, gözleri, kulakları, burun ve boğazı etkileyen yakınmalar eşlik ediyorsa

Baş dönmesi, denge kaybı, konuşma bozukluğu, güç kaybı, uyuşukluk ve karıncalanma gibi duyu değişiklikleri varsa

Ağrıyla birlikte şuur bulanıklığı varsa

Kafa travmasından sonra başlarsa ve devam ederse

Egzersiz ve öksürük sonrasında başlarsa

Giderek kötüleşir ve geçmezse

Her zaman olduğundan daha farklı bir şekilde olursa

İnatçı ve şiddetli bir kusma eşlik ediyorsa

50 yaşından sonra başlamışsa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder