Özellikle kış aylarının yaklaştığı ve soğuk havaların aniden karşımıza çıktığı bu serin, hatta soğuk sonbahar dönemlerinde, hastalıklardan korunmak isteriz hepimiz. Hasta olmamak adına, en önce düşünmemiz gereken olgudur bağışıklık sistemimiz. Hastalıklarla mücadele eden, pek çok çeşit hücrenin aktif bir çalışma sergilediği sistemimiz, kan ve lenf sıvılarımızda, adeta hastalıklara karşı ellerinde silahlarla dolaşan hücrelerden oluşur genel anlamda. Bu hücrelerin salgıladığı protein nitelikli maddeler dolayısıyla, vücudumuza giren yabancı ve hastalık yapıcı maddeleri ortadan kaldırmak amacıyla hem bu salgılanan maddeler hem de hücreler aktif faaliyet içerisine girerler. Hastalıklar bu sayede yok edilir. Ancak bu hücreler de bu çalışma performansını belirli bir seviye tutup, aktif bir faaliyet içerisine olabilmek için bazı önemli besin ögelerine ihtiyaç duymaktadır.
Sağlıklı beslenme, bedenimizin pek çok açıdan hastalıklardan korumaya hem de sağlıklı bir yaşam sürmesine vesile olma amacıyla önemlidir. Bizler bağışıklık sistemimizi düzenli ve aktif bir çalışma içerisine dahil etmek, özellikle havaların soğuduğu bu dönemlerde hastalıklardan korunabilmek için bağışıklık sistemimizin ihtiyaç duyduğu besinleri tüketerek onu daha sağlıklı bir hale getirmek zorundayız. Aksi takdirde hastalıklarla karşı karşıya kalarak olumsuzluklar içerisinde çok daha kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz.
Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlenir
Bağışıklık sistemini daha güçlü hale getirmek için öncelikle vitamin ve mineral anlamında zengin besinleri tüketerek işe başlamalısınız. Bu durumda selenyum, A vitamini, B2 vitamini, B6 vitamini, C vitamini, D vitamini ve çinko tüketmemiz gereken vitamin ve mineraller arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu vitamin ve mineraller yönünden zengin bir beslenme sayesinde bağışıklık sisteminin gücüne kavuşması ya da daha güçlü bir hale gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bağışıklık sistemi için, vitamin ve mineral açısından zengin besinler arasında gösterilen sarımsak, domates, havuç, soğan, brokoli, pazı, kırmızı biber, mantar, limon, yoğurt, greyfurt, zencefil, bal, karabiber, portakal, kabak, brüksel lahanası, biberiye, kekik, adaçayı, maydanoz, mercimek, karnabahar, hindi eti, balık, fasulye gibi besin ögeleri mevcuttur. Tüm bu besinleri tüketirken, her ihtimale karşı uzman bireylerle görüştükten sonra kullanılması en doğru adım olacaktır. Tüm bu besinlerin yanında, badem, kırmızı et, peynir, ay çekirdeği, kaju, zerdeçal, yumurta, yeşil çay ve istiridye gibi besinler de bağışıklık sistemine destek olmakta olan gıdalar arasındadır.
Tüm bu besinler vitamin ve mineral bakımından zengin olan ve aslında çoğumuzun gün içerisinde farkında olmasak da tükettiğimiz besin grupları arasında yer alır. Mesela yumurta, C vitamini haricinde tüm vitamin ve mineralleri içermekte olan ender besinler arasındadır. Esmer pirinç, içerdiği B6 vitamin yoğunluğu nedeniyle tüketilmesi gereken gıdalar arasında yer almaktadır. Kara lahana, keçi ve inek sütü gibi besinler A vitamini açısından oldukça zengindir. Bu gıdalar tüketilerek de A vitamini açığı kapatılarak daha sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olmak mümkündür.
Peki, bağışıklık sistemi neden vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar? Bağışıklık sistemimiz, her işlemi enzim denilen aracı moleküller ile gerçekleştirir. Bu maddeler sıklıkla vitamin ya da minerallerle birlikte çalışmakta olan maddelerdir. Vitamin ve minerallerin yokluğundan enzimlerin faaliyetleri yetersiz olmaktadır. Aktif enzim faaliyetleri ile mikropların bedenimizde parçalanarak yok edilebilmesi için ve dolayısıyla da enzimlerin çalışabilmesi için tüm bu vitamin ve minerallere ihtiyacımız vardır. Tükettiğimiz besinler sayesinde enzimlerimiz çalışmakta, bu sayede de bağışıklık sistemimizde açık olmaksızın mikroplar yok edilebilmektedir.
Bu sayede de sağlıklı olarak kalabilmemiz mümkün olmaktadır.
kaynak:https://www.qkadin.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder