26 Ekim 2019 Cumartesi

SEDEF HASTALIĞINDA DOĞAL DESTEKLER

Sedef cilt hücrelerinin yaşam döngüsünü etkileyen tekrarlanan ve yaygın bir cilt sorunudur. Normalde insan vücudunun en dış yüzeyindeki hücrelerin çevrimi 1 ay kadar bir zaman alır. Hücreler ürer, yaşar ve ölerek pul halinde dökülür. Sedef hastalığı olan kişilerin deri hücrelerinin tüm yaşam döngüsü bir hafta kadar sürer. Hücreler hızla büyür kalınlaşır, kaşıntılı gümişi bir renk alır, kurur ve kırmızı lekeler oluşturur. Bazen ağrılı olan bu süreç sonunda dökülürler.

Sedef hastalığının bağışıklık sisteminin bozukluğu olduğu sanılmaktadır. Aşırı aktif beyaz kan hücresi olan T tipi hücreler bilinmeyen bir nedenle sağlıklı deri hücrelerine saldırarak yukarıda anlattığımız sağlıksız döngüye yolaçar. cilt yeterince hızlı deri değiştiremez ve yama görüntüsünde soyulmalar oluşur. Hastalığın bağışıklık sisteminin bozukluğu, genetik ve çevresel faktörlerin bir bileşimi olduğu düşünülmekle birlikte araştırmacılar bu durumdan kesin emin değildir.

Sedef hastalığı başa çıkılması zor ve çoğunlukla hastaların utanç duyduğu bir durumdur. Tıbbi tedavi ve doğal yaklaşımlar ile hastalığın etkilerini azaltma ve hayat kalitesini arttırmak için yardımcı olmaktadır.

Sedef hastalığının belirtileri deride kanama, kaşıntı, yanma ve ağrı, küçük pullu lekeler, eklemlerde şişlikler ve sertlikler, cildin kalınlaşmasıdır. Belirti ve bulgular kişiden kişiye değişmekle birlikte en çok etkilenen cilt bölümleri sürtünme, tahriş ve yaralanmaya müsait vücut bölümleridir. Diz, dirsek, ayak, bel ve kafa derisi en çok görülen vücut bölgeleridir. Tırnakları da etkileyebilen hastalık, delikler, renk değişiklikleri ve şekil bozukluklarına yol açar. Ciddi vakalarda tırnak çökmelerine neden olur.

Sedef hastalığının görülmesini etkileyen risk faktörleri şöyle sıralanmaktadır:
Ailede sedef hastalığı geçmişi olması ( her 3 sedef hastasının diğer aile üyeleri de aynı hastalıktan yakınmaktadır. ),
bağışıklık sistemi bozuklukları,
aşırı şişmanlık, stres, sigara kullanımı (hastalığın riskini arttırdığı gibi şidderini de arttırır. )

Sedef hastalığı bir cilt travmasının sonucu da tetiklenebilir. Böcek sokması, kesilme, güneş yanığı gibi cildi aşırı etkileyen bir travma risk faktörlerinin varlığı ile aniden sedefe dönüşebilmektedir.

Sedef hastalığının tıbbı tedavisi hastalığın nedeni bilinemediğinden iltihap ve plak oluşumunu azaltarak ortadan kaldırma yönündedir. Hekimler haricen sürülerek kullanılan ilaçlar, aspirin, A ve D vitaminlerini önermektedir. Nemlendirici kremler kaşıntıyı azaltmakta ve kuruluğu gidermektedir.

Fototerapi olarak adlandırılan doğal ve yapay ışınların kullanıldığı ışık terapisi hücre yenilemesini yavaşlatmayı amaçlamaktadır. Ancak ışık terapilerinin nadir de olsa tahriş, yanık ve cilt kanseri riskleri bulunmaktadır.

Sedef hastaları iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olmak için somon, uskumru, alabalık gibi soğuk su balıkları yemelidir. Çiftlik balıkları değil deniz balıkları tercih edilmelidir. Keten tohumu ve yağı sedef hastalığının etkilerini azaltmakta idealdir.

Yüksek lifli gıdalar vücudun kimyasallardan arınmasına yardımcı olmakta, turuncu-yeşil ve sarı sebzelerle meyveler sedef hastaları için faydalı olan A vitaminini içerir. Sedef hastalığına maruz kalan kişilerin eksik çinko minerallerini tamamlamak için kabak çekirdeği yemeleri önerilmektedir.

Alkol dökülmeleri ve tedavinin etkinliğini azaltmaktadır. Tahıllarda bulunan gluten hastalarda tetikleyici olabildiğinden az alınmalı, kırmızı et ve süt ürünlerinde bulunan doymuş yağlar atılmalıdır.

Stres, sigara hastalığı tetiklediğinden bunlardan kaçınmak şarttır. Günlük olarak deniz tuzu, mineral ya da lavanta yağı içeren banyolar almak cildi dengeleyecektir. Banyodan sonra ve gerektiğinde nemlendirici losyonlar kullanılmalıdır. Sorunlu bölge kaşınmamalı, ovulmamalı ve çizilmemelidir.

Bu sorunu daha da arttırmaktadır. Güneşte zaman geçirilmeli ve D vitamini sağlanmalıdır. Ancak güneş altında doğrudan kalma süresi uzatılmamalı ve 10-15 dakika kalınmalıdır. Sedef yaması bulunmayan bölgelere güneş kremi sürülerek güneşe çıkılmalı ve yanıktan korunulmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder