Hangi alanlarda bu pay pay olan pastadan nasibimizi alacağımız ise biraz bizim kararlarımız biraz da kader çizgisi belirler. Aslında tamamı alın yazısı denen yaşam içerisinde yaşlandıkça yapmamız gerekenler artmakta ve biz de zamanla yıpranmaktayız. İster fiziki ister ruhsal yönden olsun ayakta kalabilmek daha genç olabilmek ve daha dinç bir şekilde hayata devam edebilmek adına çok farklı yollar deneriz. Bunların başında sağlık gelir. Sağlığımız birinci sırada olmak üzere ikinci sırayı kişisel bakım ve güzelliğimiz alır. Bunlar olmadan iş yapmaktan da sorumluluklarımız yerine getirmekten de keyif alamayız. Dolayısıyla da ruhsal olarak çöküntü yaşadığımzı dönemlerimiz olur. Evet belki güzellik ve kişisel bakım elzem değildir ama bizi hem fiziki hem de manevi boyutta ayakta tuttuğu bir gerçektir. Gülümseyerek hayat bakabilmek adına yapmamız gerekenler listesindedir.
Kişisel bakım ve güzellik ihtiyaçlarımız için farklı ürün ve hizmetlerden ve bunları sağlayanlardan faydalanırız. Örneğin kuaför ve güzellik salonlarına gider ya bakım ve kozmetik ürünleri satın alırız. Ancak her insanın doğal güzelliği en güzel olduğu haldir. Bakımsız olduğumuz takdirde bu doğal güzelliğimiz ortadan kaybolur ve bu da bizi mutsuz eder. Önemli olan doğal halimizi koruyabilmektir. Çevredeki bir çok kirlilikten ve kullandığımız ürünlerden kirlenen vücudumuz ve metabolizmamız kendimize bakmadığımız takdirde sadece doğal güzelliğimizi değil aynı zaman ilerleyen boyutlarda sağlığımızı da kaybetmemize neden olur. Bu sebepledir ki; insanlar artık hangi yaş veya kesimden olursa olsun; kişisel bakıma önem vermekte ve buna yönelik ürünleri kullanmaktadırlar.
Cildimiz bizim için en önemli olanlardandır. Çünkü yüzümüz insanlar tarafından toplumda ilk görülen bölgemizdir. Bu yüzden en öncelikli bakımı yüzümüze yaparız. Bir de yüzümüzü ortaya çıkaran ve simamıza güzellik katan saçlarımız vardır. Saçlarımız olmazsa olmazlarımızdır. Ne kadar zahmetli olsa da uzun saçların bakımı uzatılır veya her gün şekillendirilir. Çünkü bayanlar için yani bizler için buna değer. Peki ya kuaför salonlarına ya da güzellik merkezlerine sadece saçlarımız için mi gideri? Tabi ki hayır. Saçlarımızın yanında cildimiz ve bir de eller ve ayaklar vardır. Kısacası bakım yapma zamanımız gelmiştir. Hangi bölgemiz olursa olsun bizi bir bütün yapan tüm vücudumuzdur. Parçacıl bir yaklaşım olarak ellerimize bakım yapıp; ayaklarımıza yapmadığımız takdirde kötü bşr görüntü ile gün boyu huzurluk duyabiliriz. Bu da bir bütün olarak vücudumuza, özetle kendimize bakmamız gerekmektedir. Ancak vücudumuzun her bölgesi ayrı ayrı yapısal özelliklere sahip olduğundan; ayrı ayrı bakım istemektedir. Örneğin saç ve tırnaklar keratin adı verilen ve bir çeşit protein türü olan bir aminoasitten meydana geldiğinden keratin içeren ürünler veya kürlerle bakım yapılması daha doğru olacaktır. Cildimiz için esas olan nem olduğundan ister su bazlı ister yağ bazlı olsun çeşitli vitamin karışımlarının bulunduğu kremlere ihtiyacı vardır. Yani her bölgemiz için temizlik ve kişisel bakım ürünleri farklı içeriktedirler.
Özellikle bu noktada belirtmek istiyorum ki; dışardan yapılan takviye ve bakımlar beslenme yolu ile alabileceklerinin çok cüzi bir kısmını oluşturmaktadır. Bu sebeple öncelikle içsel besleme ve bakım yoluna gidilmelidir. Bunun için de bol meyve sebze ve su tüketimi gerekmektedir. Çünkü en güzel vitamin ve mineral kaynakları bunlardır. Ayrıca hayvansal ürünlerin de tüketilmesi proteinden oluşan bölgelerimiz için faydalı olacaktır. Bu makalede ise dışarıdan yapabileceğimiz bakımlara ve bu bakımlar içerisinde özellikle saç ve tırnaklarımıza değinmek istiyorum.
Bahsettiğimiz gibi saç ve tırnaklarımız bir çeşit protein oln keratin adı verilen bir aminoasitten meydana geldiğinden keratin ile beslenerek onarılı ve canlılık kazanır. Aynı zamanda bu bölgeler için keratin uygulanması koruma amaçlı olarak sizi, dışarıdan etkilenebileceğiniz tüm olumsuzluklardan korur. Saçlarımız günlük yaşamda hava krililiğinden etkilenerek canlılığını kaybederken; saç şekillendirme amaçlı yapılan uygulamalardan dolayı da kurumakta ve kırılmaktadır. Bu sebeple her gün bir aksesuar olarak güzellik amaçlı şekil verdiğimiz saçlarımız bizim için önemlidir ve bakım yapılması gerekmektedir. Bunun için de piyasada keratin bakımı uygulamaları yapılmakta ve ısı yoluyla ya da direkt olarak ıslak saça uygulanan keratin bakımları mevcuttur. Bunlar içerisinde keratin içeren şampuanlar ve saç bakım kremlerinin yanı sıra saç makseleri de bulunmaktadır. Ancak sadece keratin bakımı saçlarımızı kendi haline getirmede yeterli kalmayabilir. Bu sebeple bazı vitamin ve yağlardan faydalanabilinir. Örneğin Argan Yağı buna en güzel örnektir. Faslı tüccarların en fazla sattığı ürün olan ve sadece Fas’ın güneybatısında yetişen Argan Ağacından elde edilen Argan Yağı ile saçlarınız beslenir ve canlılık kazanır. Aynı zamanda Argan Yağı saçlarınızı dış etkenlere karşı korumak amacıyla onarır. İçerisinde E vitamini ve antioksidanların yer aldığı bu yağ, ülke çapında da Fas’ın sıvı altını olarak nitelendirilmektedir. Argan Yağı’nı bugün Faslı tüccarlar tüm dünyaya ihraç etmek çabası içerisindedir. Ancak kaynk kıt talep fazla olunca çareyi Argan Yağı içeren alternatif ürünleri üretmekte bulan firmalar bugün oldukça fazla satış yapmaktadırlar. Yüzyıllardır Faslı kadınların güzellik sırrı olan Argan Yağı zahmetli bir süreç sonrasında elde edildiğinden bir o kadar da pahalıdır. Argan Yağı sadece saçlar için değil aynı zamanda kendimizi bir eczanede ya da bir doktorun yanı başında bulduğumuz zaman zaman kırılan ve soyulan tırnaklarımız için de besleyici ve onarıcıdır. Tırnaklarınızın güçlenmesini ve parlak görünmesini sağlayan Argan yağı hem saç hem de tırnaklar için bulunmaz bir besleyici kaynak olup; içerisindeki antioksidanlar sayesinde bakteri oluşumunu önleyerek uygulandığı bölgeyi temizlemektedir. Argan Yağı’nın uygulandığı bölgeler bunlarla da sınırlı değildir. Tüm vücudunuza uygulayabilir ve en fazla etkiyi elde etmek için bir gün boyunca uygulanan bölgede bu yağı durdurabilirsiniz. Hiç bir zararı yoktur. Tamamen saf olan Argan Yağı son derece doğal yollarda elde edilmektedir.
Argan Ağacı’nın meyvelerini yiyen keçilerin sindirim sisteminden geçen meyvelerin çekirdekleri, keçilerin sindirim sistemlerinden eritilmeden ya da etkilenmeden dışarıya atılmaktadır. Bunu toplayan üreticiler ise bu çekirdekleri taşla kırarak içerisindeki yemişi suyla karıştırırlar. Ardından bu karışımı yine doğal yollarla 2 gün içerisinde 1 litre Argan Yağı elde edebilmek adına elde öğütürler. Bu sebeple de çok nadir bulunan bu Yağ bir o kadar doğal yollarla elde edilerek tezgahlara gelmektedir. Argan Yağı aynı zamanda yemeklerde kullanabileceğiniz büyük bir şifa kaynağıdır. Ancak yemeklik elde edilen Argan Yağı bu şekilde üretilirken kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine giren Argan Yağı soğuk press yöntemiyle elde edilmektedir.
Bakım yapmak amaçlı bugün dünyada satışı milyonları aşan Argan Yağı, sçlar ve tırnaklar için de mükemmel bir üründür. İsterseniz diğer vitamin ve bitkisel ürünlerle karıştırarak isterseniz de Argan Yağı içeren ürünleri alarak bakım yapabilirsiniz. Ancak saç ve tırnak için yapılacak bakımlarda Argan Yağı ile yapılan bakımla birlikte keratin bakımının da uygulanması ya da Argan Yağı’na damlalar halinde de satılan keratinin eklenmesi sonucu elde edilecek karışımla da bakım yapılması en mükemmel sonuçlar elde etmenizi sağlayacaktır. Argan Yağı’nın keratinle birleşmesi mükemmel saç ve tırnaklara sahip olmanızı sağlayacaktır.
kaynak:http://blog.modapedia.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder