27 Ekim 2019 Pazar
GRİP İLE SOĞUK ALGINLIĞI İYİ AYIRT EDİLMELİ!
Grip öncelikle belirtileri benzerlik gösteren hastalıklardan ayrılmalı ve doğru bir şekilde tedavi edilmelidir.
Soğuk algınlığı ile grip ayırt edilmeli!
Yavaş yavaş gelişen halsizlik, hapşırık, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, balgamlı ya da kesik kesik öksürme, soğuk algınlığının belirtileridir. Soğuk algınlığı ayakta ve hafif olarak atlatılır.
Grip belirtileri ise, aniden ortaya çıkar. Hasta sabah işe giderken iyidir, 3-6 saat içinde birden üşüme, aşırı halsizlik, yorgunluk, ateş yükselmesi ortaya çıkar. Yaygın vücut ve baş ağrısı, özellikle göğüste rahatsızlık (baskı, ağrı) hisseder. Yorgunluk tahammül edilmez boyutlara ulaşır, tabloya kuru karakterde bir öksürük eşlik edebilir.
Virüsü alan kişi 3 gün içinde hasta olur!
Hasta öksürdüğünde milyonlarca virüs havaya yayılır. Sağlıklı insanlar hava yoluyla virüsü alır. Eğer virüse karşı bağışıklığı yoksa 1-4 gün içinde hasta olur. Bu yolla, sinema, otobüs, okul, ibadet yerleri gibi insanların toplu bulunduğu yerlerde yüzlerce kişi hastalık kapabilir. Özellikle çocuklar okuldan kaptıkları mikrobu evlerine getirerek diğer aile bireylerine hastalığı bulaştırabilir. Virüs dış ortamda 2-8 saat varlığını sürdürebilir. Bu özellikle hasta bir kişinin dokunduğu yerlere (kapı kolu, telefon masa, merdiven korkulukları vs.) sağlıklı insanlar temas ettiklerinde virüsü alır. Ellerini ağızlarına, gözlerine götürdükleri zaman kendilerine virüsü bulaştırmış olur.
Grip olduktan sonra yapılan aşı hastalığın iyileşmesinde etkili değil!
Grip mevsimi başlamadan, özellikle risk altındaki gruplar başta olmak üzere 6 ay ve üzerindeki herkes aşılanabilir. Ekim ayı aşılanmak için en uygun aydır. Fakat grip mevsiminin Mayıs ayına kadar uzadığı düşünüldüğünde kış sezonu içinde de aşılama yapılabilir. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar, 65 yaş üzerindeki kişiler, bağışıklık sistemini bozan, şeker, akciğer, kalp, böbrek gibi ikincil bir hastalığı olan bireyler risk altındadır. Grip olduktan sonra yapılan aşıların hastalığın tedavisine bir katkısı yoktur. Aşı, aslında, etkisi azaltılmış grip virüsüdür. Bu nedenle, kişinin bağışıklık sistemini zayıflatarak, var olan hastalığı ağırlaştırabilir.
Grip arkasında inatçı öksürük bırakabilir!
Grip, uzun süre tedavisiz kaldıktan sonra geçse bile arkasında inatçı öksürük bırakabilir. Çünkü virüs hava yollarını hassaslaştırır. Hasta ısı değişikliklerinden, hava kuruluğundan, tozlardan daha kolay etkilenir ve öksürür. Bu nedenle gribin etkileri tamamen ortadan kalkana kadar istirahat edilmeli ve bu süreçte de beslenme düzenine özen gösterilmelidir.
Gripte tedavi süreci de gribi önleyici tedbirler kadar önemlidir
Öncelikle hasta olan kişiler evlerinde izole edilmeli ve tedavilerine hemen başlanmalıdır. Hastalar ancak ateşleri düştükten bir gün sonra işlerine dönebilir. Ayrıca tüm hastalara virüsü nasıl bulaştırdıkları anlatılmalı, neler yapmaları gerektiği söylenmelidir.
Bunlara dikkat!
Antiviral ilaçlar, gribin hem daha hafif hem de kısa sürede geçmesine yardımcı olur. Hasta şikâyetleri başladıktan 48 saat içinde doktor tarafından başlanması gerekir. Ayrıca virüsün başkalarına bulaşmasına da engel olur. Ülkemizde hem tablet hem de inhalasyon şeklinde kullanıma sunulmuş formları vardır.
Yorgunluk, ağrı, burun akıntısı, öksürük gibi şikayetler için antigribal ilaçlar, ağrı kesiciler alınabilir.
Hastalık hava ve temas yoluyla bulaştığından bunlara yönelik de tedbir ler alınması gerekir. Hastalar hapşırırken, öksürürken, sekresyonlarını temizlerken tek kullanımlık mendil kullanmalı, işlemde sonra hemen çöpe atmalı, ortalıkta bırakmamalıdır. Eğer hasta mendili yoksa kolun iç tarafını ağzını kapatmak için kullanabilir.
Elleri sık ve kuralına uygun yıkamak virüs bulaşımını önemli ölçüde azaltır. Ellerimizi yıkarken sıvı sabun, kurularken de kağıt havlu kullanmaya özen göstermeliyiz.
Gripte antibiyotikler, tedavide en son akla gelmesi gereken ancak komplikasyonlar ortaya çıktığında kullanılabilecek ilaçlardır.
Özellikle doktora danışılmadan her gün alınan C vitamini gribi önlemenin yolu değildir. Zamanla vücutta tehlikeli bir birikime de yol açılabilir. Sadece kış döneminde alınması daha faydalı olur. Doğanın bize sunduğu zengin C vitamini kaynağını da unutmamak gerekir: Günde iki adet portakalın suyunu içmek C vitamini dopingi yapmanın en iyi yoludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder