Toplumun fiziksel aktivite konusunda bilgi düzeyinin yeteriz olmasının, toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artıran önemli nedenlerden olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Fiziksel hareketsizlik dünya genelindeki ölümlerin dördüncü önde gelen risk faktörü olarak belirlenmiştir.
Toplumun büyük bir çoğunluğunda fiziksel aktivite, ‘spor’ kelimesi ile eş anlamlı olarak algılanmaktadır. Oysa fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kas ve eklemlerin kullanılarak enerji harcaması ile gerçekleşen, kalp ve solunum hızını artıran ve farklı şiddetlerde yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda spor aktivitelerinin yanı sıra egzersiz, oyun ve gün içinde yapılan çeşitli aktiviteler de fiziksel aktivite olarak kabul edilmektedir.
Bakanlığımız tarafından yayımlanan ‘Sağlıklı Beslenelim, Kalbimizi Koruyalım’ araştırma raporuna göre toplum genelinde düzenli olarak fiziksel aktivite yapanların tüm toplum için oranının yüzde 3,5 düzeyinde olduğu görülmüştür. Diğer bir deyişle toplumun yüzde 96,5′i düzenli olarak fiziksel aktivite yapmamaktadır. Bu nedenle Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’nın amaçlarından birisi toplumun fiziksel aktivite konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder