Takı deyince daha çok kadınlar akla gelse de, tarih boyunca hem kadını hem de erkeği etkisi altına almıştır. Kadınların daha zarif ve daha çekici görünmek, erkeklerin ise tarz için taktığı takılar; sosyal statü, kişilik, inanç ve kimliği temsil etmenin yanı sıra daha değişik işlevlere de sahiptir. Birçok kültürde sembolik olarak kullanılan kolye, küpe, halhal, hızma, yüzük, bileklik gibi takılar, tarih boyunca krallar, kraliçeler, firavunlar, köleler, halktan erkekler ve kadınlar, rahipler tarafından farklı birçok anlama gelecek şekilde yaygın olarak kullanılmaktaydı. Peki, neydi bu anlamlar?
Takı Tarihi
İlk takılar; fildişi, taş ve deniz kabuklarından, maden işlemeciliğinin başlamasından sonra ise madenlerden yapılmıştır. Çok tanrılı dönemlerde yaratıcının yeryüzündeki temsilcileri olarak kabul edilen kral ve rahipler, sahip oldukları güçleri bedenlerinde de göstermek için taş ve madenlerden yapılmış takılar kullanmaya başlanmışlardır. Kralların taktığı değerli takılar ayrıca devletin gücünü simgeleyen unsurlar anlamına gelmekteydi.
Yaygın olarak Arap ve Anadolu kültürlerinde kullanılan ve burna takılan hızma, kadının evli veya nişanlı olduğunun sembolü olarak kullanılmıştır.
Hal Hal
Anadolu’da bağda, bahçede ve tarla gibi yerlerde çalışan kadınlar küçük çocuklarının ayağına taktığı halhaldan çıkan ses sayesinde onların nerede olduklarını kolaylıkla bulabiliyorlardı. Halhal ayrıca, çıkardığı ses sayesinde yılan, akrep gibi zehirli hayvanların yaklaşmasını engellemek amacıyla da kullanılmaktaydı.
Afrika’da ise erkekler, burunlarına taktığı çubuk ve küçük hızmalarla daha sert ve kızgın hale gelmeye çalışırken, doğayla savaşında daha güçlü hale geldiği düşünülmekteydi.
Eski bir kadın takısı olan tepelik, Anadolu’da erkekler tarafından eşlerine doğumlarda takılan bir takı olarak kullanılmıştır. Kadına, erkek doğurduğunda altın, kız doğurduğunda ise gümüş tepelik takılırdı.
Afrika’da kadınlar hem inançlarından dolayı hem de kendilerini güzelleştirdiğine inandıkları için boyunlarına halkalar takmışlardır ve bu gelenek hala devam etmektedir. Bu halkalar yaş ilerledikçe artıyor, ancak artan halkalar zamanla çene ve boyun arasında uzama meydana getiriyor. Bu durum, çevresindekilerin kadına karşı hem hayranlık beslemelerini hem de sevgi duymalarını sağlıyor. Bu hayranlık, çekilen acının tek tesellisi… Günün birinde kadın bu halkaları çıkarınca asıl trajedi o an başlıyor; yıllarca halkalara alışan boyun kemikleri kafanın ağırlığını taşıyamayarak kırılıyor ve kadının ölümüne sebep oluyor.
Günümüzde takılar biraz daha süs eşyası olarak kullanılsa da, yine de kişi hakkında birçok ipucu vermeye devam ediyor!
kaynak:http://blog.mizu.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder