tag:blogger.com,1999:blog-74565234725074513722024-03-14T14:10:54.784+03:00Tasarım Dünyası-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.comBlogger3200125tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-85305535274592606122020-02-22T00:06:00.003+03:002020-02-22T00:06:55.932+03:00Baş ağrısından kurtulmanın 10 yoluGenellikle hafif veya orta şiddette tüm baş bölgesinde ağırlık, gerginlik olarak hissedilen gerilim tipi baş ağrıları pek çoğumuzun yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. <br /><br />Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Dr. Aylin Öztürk Yavuz gerilim tipi baş ağrısına karşı almamız gereken önlemleri anlattı.<br /><br />Soğuk /sıcak uygulaması yapın<br /><br />Sıcak veya soğuk uygulaması özellikle gerilim tipi baş ağrılarından kurtulma da çok işe yarıyor, gergin kasları gevşeterek baş ağrısından kurtulmada yardımcı oluyor. Sıcak uygulamayı ılık bir havluyla, soğuk uygulamayı ise bir beze küçük buz torbalarıyla yapabilirsiniz. Şakak ya da boyun bölgesi üzerinde bir süre tutun ardından 20 dakikada bir olmak üzere uygulamayı 3 kere tekrarlayın. Baş ağrısından kurtulmanızda yardımcı olacaktır.<br /><br />Ilık duş alın<br />Gün içinde gerilen kasları gevşetmek için ılık bir duş yapın. Ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalı. Ilık duş kasları gevşeterek baş ağrısından korunmazında yardımcı olacaktır.<br /><br />Dinlenin<br /><br />Aşırı yorgunluk da gerilim tipi baş ağrısına neden oluyor. Bu yüzden dinlenmek ya da istirahat etmek ağrıyı önlemek için çok önemli. Dinlenmeye geçildiğinde kan dolaşımı düzenlenmeye başlıyor, böylece tüm organlara, özellikle de beyne oksijen girişi artıyor. Beyinde artan oksijen girişi ağrıda koruyucu etki gösteriyor.<br /><br />Bol bol su tüketin<br /><br />Yaşam kaynağımız olan su, kan dolaşımını kolaylaştırıyor ve vücuda gerekli olan elektrolit ile minerallerin dengesini sağlıyor ve baş ağrılarında koruyucu etki yapıyor. Bu nedenle günde 2 litre su tüketmek çok önemli. Alkol, kafein ve şeker tüketimini de azaltmak kan dolaşımını rahatlatıyor ve ağrı yapıcı maddeleri uzaklaştırıyor.<br /><br />Stresten uzak durun<br /><br />Günlük yaşam kalitesini bozan depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik bozukluklar baş ağrısını tetikleyen önemli etkenlerden. Yoğun stres altında olduğumuz dönemlerde çok kısa süreliğine de olsa ortamdan uzaklaşmak, kendimize zaman ayırmak, stresten ve baş ağrısından korunmamızı sağlayacaktır.<br /><br />Gevşeyin<br /><br />Baş ağrılarını önlemek için stresten uzak durmak ve mümkünse gevşeyebilmek çok önemli. Bunun için derin nefes alma, yoga, davranış terapileri ile akupunktur gibi gevşeme terapilerinden faydalanabilirsiniz. Gevşemeyi başardığınızda beyninizdeki serotonin düzeyi artacak ve baş ağrısından korunacaksınız.<br /><br />Uyku düzeni çok önemli<br /><br />Kaliteli uyku sağlığımız için en az su içmek kadar kaliteli büyük önem taşıyor. Özellikle uyku sırasında salgılanan melatonin hormonu, vücudumuz için oldukça faydalı. İyi bir uykunun başlıca ölçüsü ise sabah dinç uyanmak ve gün içinde zinde hissetmek. Uyku düzeninizi günde 6 saatten az, 10 saatten de fazla olmamak şeklinde düzenleyin.<br /><br />Duruşunuza dikkat edin<br />Yanış duruş kasların gerginliğini artırarak sağlık açısından pek çok probleme yol açabilir. Kasların gerginliğini azalmak ve baş ağrılarını önlemek için doğru duruş çok önemli. Vücudunuzun dik olmasına dikkat etmelisiniz.<br /><br />Öğün atlamayın<br /><br />Uzun süren açlık baş ağrısını tetikleyebiliyor. Bu yüzden öğün atlamamak gerekiyor. Ara öğünlerle birlikte günde 5-6 öğün beslenmeyi ihmal etmeyin.<br /><br />Düzenli egzersiz yapın<br /><br />Düzenli egzersiz demek baş ağrılarının azalması demek. Düzenli yapılan egzersiz mutluluk hormonunun salınmasını sağlıyor, kan dolaşımını düzenliyor ve kasları gevşetiyor.<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.biguddi.com/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-83424271960673851972020-02-22T00:05:00.001+03:002020-02-22T00:05:23.621+03:00Strese karşı 6 kokuAraştırmalar, aromaterapinin stresi azalttığını ve uyumayı kolaylaştırdığını gösteriyor.<br /><br />Klinik Aromaterapist, Aromakolojist Leyla Çakır, stresi azaltıp uykuyu düzenleyen esansiyel yağlar hakkında şu bilgileri verdi:<br /><br />LAVANTA<br /><br />Lavanta uçucu yağı, rahatlatıcı etkisi bakımından üzerinde en çok çalışılmış yağdır. Yapılan çalışmalarda, lavanta yağı ile yapılan aromaterapinin kan basıncını düşürdüğü, beyin dalgalarında ölçülebilir değişiklikler meydana getirdiği ve sinir sistemini sakinleştirdiği bulunmuştur.<br /><br />Lavanta, hafif insomnia (uykusuzluk) için de yardımcıdır ve daha kaliteli bir uyku sağlar. Lavanta uçucu yağı ile yapılan terapilerin doğum sonrası depresyonunda ve anksiyeteyi (kaygı bozukluğu) azaltmada da yararlı olduğu görülmüştür.<br /><br />Lavantanın, dişçi muayenehanesi, yoğun bakım ünitesi ve ameliyata hazırlanma odası gibi pek çok tıbbi ortamda da kaygıyı azaltmaya yardımcı olduğu tespit edilmiştir.<br /><br />Lavanta kokusu, duygusal tepkiler ve anıların bağlı olduğu limbik sistem gibi beyindeki iletişim alanlarını etkilemektedir. Beyin dalgalarının ölçüldüğü elektroensefalografi (EEG) ve fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanılarak yapılan çalışmalarda lavanta ile aromaterapinin rahatlatıcı etkisi ile ilişkili anlamlı değişiklikler görülmüştür.<br /><br />LİMON YA DA YUZU LİMONU<br /><br />Japon araştırmacılar tarafından yapılan araştırmaya göre, Yuzu uçucu yağının kokusu, stresi ve kaygıyı azaltarak kalp hızını sadece 10 dakika içinde yavaşlatıyor ve etkisi yarım saat sonrasına kadar devam ediyor. Yuzu, genellikle Asya mutfağında kullanılan Asya tipi bir sarı limon meyvesidir.<br /><br />Bir Japon geleneği olan yuzu banyosu 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Stresi azaltmak için sıcak banyoda dilimlenmemiş yuzular yüzdürülür. Yuzu ya da daha kolay bulunabilen limon kokusunu ortama vermeyi düşünmelisiniz.<br /><br />BERGAMOT<br /><br />Geleneksel olarak İtalyan halk tıbbında kullanılmaktadır fakat gerilim ve kaygıyı azaltmaya yaradığına dair pek çok yeni çalışma bulunmaktadır. Bergamot uçucu yağı genellikle gıdalara aroma vermek için kullanıldığı gibi parfümlerde de kullanılıyor. Antibakteriyel, anti-viral gibi özellikleri olduğu da bilinmektedir.<br /><br />Klinik çalışmalar, bergamot uçucu yağının kan basıncı ve stresi azalttığını göstermektedir.<br /><br />Son yapılan araştırmalar bergamotun stresi rahatlattığı, kronik ağrıları azalttığı hatta EEG’de beyin dalga şablonunu değiştirebildiğini göstermektedir.<br /><br />YLANG YLANG<br /><br />Ylang ylang uçucu yağı, Güneydoğu Asya’da tropik bir ağacın çiçeklerinden elde edilen bir uçucu yağdır. Yapılan bir çalışma Ylang Ylang aromasının sinir sistemini yatıştırdığını göstermiştir.<br /><br />MİSK ADAÇAYI<br /><br />Bildiğimiz bahçede yetişen adaçayı ile akraba bir bitki olan misk adaçayı bitkisinden misk adaçağı yağı elde edilir. Misk adaçayı esansiyel yağının, diş tedavisi işlemleri sırasında insanların rahatlamasına yardımcı olduğu bulunmuştur. Misk adaçayı yağı ile yapılan aromaterapinin antidepresan benzeri bir etkisi olduğu da gözlenmiştir.<br /><br />YASEMİN<br /><br />Yaseminin rahatlatıcı kokusu tatlı bir aromaya sahiptir. Yasemin uçucu yağı üzerinde yapılan çok fazla bilimsel çalışma bulunmasa da muhteşem aromasını ilebilinen en iyi canlandırıcı ve rahatlatıcı etkili yağlardan biridir. Enerji verir, depresif ruh haline en iyi gelen kokulardan biridir. <div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.biguddi.com/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-64192241671900487752020-02-22T00:02:00.000+03:002020-02-22T00:02:12.306+03:00Çocuğunuz internet bağımlısı olmasın!Internet ve teknoloji bağımlılığı olan bir çocukta; dil ve konuşma becerilerinde gerilik meydana gelebilir, her seslenildiğinde tepkisiz kalabilir, büyüdükçe dikkat eksikliği, öfke kontrolü sorunu gelişebilir, anne ve babayla, çevresiyle ilişkileri olumsuz etkilenebilir, okul hayatında bir takım sorunlar ve başarısızlıkla görülebilir.<br /><br />Memorial Diyarbakır Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psk. Özlem Soysal, internetin doğru kullanımı hakkında bilgi verdi.<br /><br />Çocukları İnternet Bağımlılığından Korumanın 12 Yolu<br /><br />1.Çocukları teselli etmek, susturmak, yemek yedirmek için akıllı telefon/tablet vs. gibi aletleri asla kullanmayın<br /><br />2.Çocuğunuzu tanımaya, yol haritası belirlerken onun neden bağımlı olduğunu anlamaya çalışın.<br /><br />3.Çocuğunuzun ihtiyaçlarını görmeyi deneyin. Hayatta, aile içi ilişkilerde ve sosyal ortamlarda beslenemediği, tamamlayamadığı faktörleri açığa çıkarın.<br /><br />4.Günlük internet kullanım saatlerini belirleyin.<br /><br />5.Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayın, buna göre bir plan oluşturun.<br /><br />6.Destek grupları ya da aile terapisi gibi yöntemleri hayata geçirin.<br /><br />7.Çocuklarınızı yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor ve sanat dallarına, hobilere yönlendirin.<br /><br />8.Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayın. İnternet kullanmak için yoğun istek duyduğunda yazdıklarından birini yapmasını isteyin.<br /><br />9.Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini destekleyin, onları bir araya getirecek aktivite planlayın.<br /><br />10.Çocuğunuzun bilgisayar kullanımını kontrol edin ve sanal ortamdaki arkadaşlarını tanıyın.<br /><br />11.Bilgisayarlarınızda güvenli internet uygulamalarının olmasına özen gösterin.<br /><br />12.Uzun süreli bilgisayar kullanan çocuğunuzu engelleyemiyorsanız mutlaka uzman yardımı alın.<br /><br />Teknoloji bağımlılığı çocukları yalnızlaştırıyor<br /><br />Teknoloji bağımlılığında ve özellikle de yoğun ekran maruziyetine kalan bir çocukta, yaşa göre farklı belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu durum daha sonra alışkanlık haline gelmektedir. İnternet ve teknoloji bağımlılığı olan bir çocukta; dil ve konuşma becerilerinde gerilik meydana gelebilir, her seslenildiğinde tepkisiz kalabilir, büyüdükçe dikkat eksikliği, öfke kontrolü sorunu gelişebilir, anne ve babayla, çevresiyle ilişkileri olumsuz etkilenebilir, okul hayatında bir takım sorunlar ve başarısızlıkla görülebilir. Ergenlik döneminde ise içe kapanma, sosyal ortamlardan uzak durma ve iletişim güçlüğü ortaya çıkabilir.<br /><br />Kontrollü internet kullanımı önemli<br /><br />2 yaşından küçük çocukların internet, TV ya da bilgisayarla karşılaşması gelişim süreçleri açısından uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayırılabilir. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında da günlük 2 saat yeterli olmaktadır. Ebeveynler, çocuklarının internette geçirdikleri zamanı takip ettikleri kadar içerikleri de takip etmesi, onları anlamaları açısından önemlidir. Çocuklara, kontrolsüz internet kullanımının zararlarını anlatmaya çalışmaktan kaçınılmamalıdır.<div>
<span style="font-size: x-small;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.biguddi.com/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-46684599126040403732020-01-26T17:51:00.003+03:002020-01-26T17:51:19.568+03:00Parfüm ve Deodorant Kullanırken Dikkat Edilmesi GerekenlerParfüm ve deodorant kullanımını çoğunlukla birbirine karıştırıyoruz. Halbuki bu iki ürünün kullanımı birbirinden çok farklı…<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd7945818c773132843547c" /><br /><br />Parfüm ve deodorant kullanırken dikkat edilmesi gerekenler...<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd7945818c7731328435476" /><br /><br />Parfüm kullanırken... <br />Nasıl:<br /><br />Kullanmadan önce cildiniz temiz olmalı. Unutmayın ki bu kokular, asla ter gibi kötü kokuları yok etmek için uygun değil. Terlemiş bölgeye parfümlü bir ürün sürdüğünüzde istenmeyen kokuyu bastırmak yerine, daha kötü bir şekilde yayılmasına yol açarsınız.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd7945818c7731328435482" /><br /><br />Nereye: <br />Parfümler, vücudun bazı özel yerlerine sürüldüğünde, daha hoş koku yayarlar. Bu bölgeye, kulak arkaları, boyun, bilek içleri ve dizler olarak sıralanıyor. Son olarak da kıyafetinizin üzerine doğru ama kıyafetlerinizin ömrünü uzatmak için mutlaka 30 cm. uzaktan sıkmalısınız.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd7945818c7731328435478" /><br /><br />Ne zaman: <br />Parfümlü ürünleri banyodan hemen sonra, cildiniz henüz nemliyken kullanmayı tercih edin. Böylece kokunun cilde daha hızlı erişmesini sağlarsınız.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd7945818c773132843547e" /><br /><br />Deodorant kullanırken... <br />Nasıl:<br /><br />Deodorantı terlemeden önce kullanın. Terledikten sonra kullanmanızın yararı olmadığını unutmayın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd7945818c7731328435480" /><br /><br />Nereye:<br /><br />Deodorantı kıyafetlerinizin üzerine sıkmayın. Direkt koltuk altına uygulamalısınız.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dd79b4718c7731328435493" /><br /><br />Ne zaman:<br /><br />Duştan hemen sonra koltuk altına sıkılabilir.<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-34459807403300738112020-01-26T17:49:00.001+03:002020-01-26T17:49:46.808+03:00Makyaj Yapmadan Güzel Bir Cilde Sahip Olmanın YollarıParlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyorsanız makyaj yapmadan da bu görüntüyü elde edebilirsiniz. İşte makyajsız parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanın yolları…<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df34e77c9de3d1b98961218" /><br /><br />1. Her gün yüzünüzü yıkayın <br />Yüzünüzü nazik bir şekilde her gün temizlemeye özen gösterin. Her sabah uyumadan önce ve uyandıktan sonra mutlaka yüz yıkama alışkanlığını günlük rutininize ekleyin. Ayrıca egzersiz yaptıktan sonrada cildinizi temizlemeyi unutmayın çünkü terlediğinizde gözenekleriniz tıkanabilir ve tahriş olabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df34be5c9de3d1b989611f3" /><br /><br />2. Her gün nemlendirici kullanın <br />Nemlendiriciyi cildiniz için iyi hale getiren en önemli özellik cildinizin parlak ve genç gözükmesini sağlamasıdır. Cildinizin doğal nemini korumak için yüzünüzü temizledikten sonra ya da duş aldıktan hemen sonra nemlendirici kullanmanızı tavsiye ediyoruz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df34788c9de3d1b989611dc" /><br /><br />3. Güneş kremi kullanın <br />Cildiniz güneş ışınlarından dolayı renk bozulmasına, kırışıklıklara ve sivilcelere neden olabilecek zararları önlemek için günlük olarak SPF30’lu bir güneş koruyucu kullanın. Özellikle dışarı çıkarken çok sık güneş kremi kullanın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df34be5c9de3d1b989611f5" /><br /><br />4. Yüzünüze dokunmaktan kaçının <br />Elleriniz çok fazla bakteri içerir. Ellerinizle yüzünüze dokunmak, yüzünüzde akneye neden olan mikropları yayabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df35166c9de3d1b9896122f" /><br /><br />5. Sağlıklı bir diyet yapın <br />Antioksidanlar tarafından zengin olan yiyecekleri tercih edin. Meyve ve sebzelerde özellikle parlak renkli olanlarından tüketmenizi tavsiye ediyoruz. Antioksidanlar, cilt hasarlarını azaltır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df34788c9de3d1b989611da" /><br /><br />6. Su için <br />Cildinizin parlaması ve sağlığınızı korumak için günde 8 bardak su için. Cildinizin kurumasını engeller ve sıkılaşmasını sağlar.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5df34a38c9de3d1b989611ed" /><br /><br />7. Abur cubur ve işlenmiş gıdalardan kaçının <br />Bu besinler cildin sarkmasına, tahrişe ve akneye neden olan gıdalardır. Örneğin canınız tatlı bir şey çektiğinde işlenmiş tatlılar yerine meyve yemeyi tercih edin.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Kaynak fotoğraflar: Alamy, iStock</span><div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri;"><span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-4224607867251692952020-01-26T17:47:00.002+03:002020-01-26T17:47:40.321+03:00Her Kadının Bilmesi Gereken Kore Güzellik SırlarıAsyalı kadınlar doğal bakımları ve ev yapımı güzellik ürünleri sayesinde kusursuz tenleri ve genç ciltleriyle dünyaca tanınmıştır. Asyalı kadınların güzelliğinin altında yatan sebepler mükemmel bir ten, doğru cilt bakımı, yüz masajı ve sağlıklı beslenmekten geçiyor.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e587af5071cd03590cc" /><br /><br />Asyalı kadınlar gibi her zaman güzel görünmek istiyorsanız Kore güzellik rutinlerini öğrenerek hayatınızda yeni bir güzellik anlayışı edinebilirsiniz. İşte her kadının bilmesi gereken Kore güzellik sırları...<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e587af5071cd03590ca" /><br /><br />Cildinizi fırçalayın <br />Kore’de yaşayan kadınlar her gün yüzlerini yumuşak kıllı bir fırçayla temizler. Cildinizi günlük olarak bu şekilde temizlemeleri cilt tonunu iyileştirmeye yardımcı olur ve ölü cilt hücrelerinden arınmalarını sağlar. Ayrıca yüze sürülen herhangi bir kremin veya serumun emilim gücünü bu sayede arttırırlar.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e597af5071cd03590d2" /><br /><br />Erken yaşta cilt bakımı <br />Koreli kadınlar genç yaşta ebeveynleri tarafından nasıl cilt bakımı yapılacağını rutin bir şekilde öğreniyorlar. Koreli genç kadınlar günlük olarak ciltlerini sürekli nemli tutar ve bu şekilde ciltlerinin pul şeklinde dökülmesi engellenir. Ayrıca yüzlerini masaj yaparak nemlendirmeleri çok önemlidir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e597af5071cd03590d6" /><br /><br />Kağıt maskeleri kullanın <br />Kağıt maskeler, cildi nemlendiren ve yeni hücrelerin büyümesini sağlayan serumlar ve uçucu yağlar ile aşılanmıştır. Koreli kadınlar bu ürünü günde 1 veya 2 kez kullanıyorlar. Tek yapmanız gereken yüzünüze kağıt bir maske uygulamak ve yaklaşık 10 dakika beklemektir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e597af5071cd03590ce" /><br /><br />Esansiyel yağlar kullanın <br />Koreli kadınlar kusursuz derileri için uçucu yağları sık sık kullanıyorlar. Genelde sabahları parlatıcı yüz yağı ile birlikte gül bazlı yağ kullanırlar. Lavanta esansiyel yağı kullanarak yaşlanmaya karşı savaşır ve genişlemiş gözenekleri azaltma etkisinden dolayı onları her yaşta genç görmek mümkün.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e587af5071cd03590c8" /><br /><br />Arpa çayı <br />Kavrulmuş arpa çayı, Kore'de çoğu restoran ve kafede bulunur. Sağlık uzmanlarına göre arpa çayı kilo kaybını neden olur, kan dolaşımını arttırır ve cilt tonunun eşitlenmesini sağlar.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e597af5071cd03590d8" /><br /><br />Temizleyici kullanın <br />Parlak bir cilde sahip olmak için 2 yöntem deneyin. Sıvı veya yağ kıvamında bir temizleyici alın ve yüzünüze uygulayın ardından ılık su ile yıkayın. Ardından köpüren bir temizleyiciyle yüzünüzü temizleyin. Bu sayede cildinizin arınmasını ve yüzünüzde sivilce çıkmasını önlemiş olursunuz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e597af5071cd03590d0" /><br /><br />Vücudunuza önem verin <br />Yediğiniz ve içtiğiniz her şeyin cildiniz üzerinden doğrudan bir etkisi vardır. Koreli kadınlar ciltlerini genç tutmak için doğal beslenir. Ginseng, pu-erh çay ve yeşil çay Korelilerin vazgeçilmezleri arasındadır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5dfc8e597af5071cd03590d4" /><br /><br />Lifli peeling <br />Bir bezi suya batırın ve ardından dairesel hareketlerle yüzünüze masaj yapın. Koreli kadınlar bu tekniği kırışıklıkları önlemek ve kan akışını hızlandırmak için kullanırlar.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Kaynak fotoğraflar: iStock</span><div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri;"><span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-15838980043065195852020-01-26T17:44:00.003+03:002020-01-26T17:44:44.980+03:00Soğuk Havalarda Cilt Sağlığını Korumak İçin 7 ÖneriKış aylarında soğuk hava, rüzgar, kalorifer ve elektrikli soba kullanımı ile havasız ortamlar cilt sağlığını olumsuz etkiliyor. Kışın en sık görülen cilt rahatsızlıkları arasında; ciltte kuruluk, pullanma, egzama ve sedef gibi sorunlar ilk sıralarda yer alıyor.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81ca" /><br /><br />Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Hamza Aktaş, soğuk havalarda cilt sağlığını korumak için önerilerde bulundu.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81c8" /><br /><br />Odaları nemlendirin <br />Kış mevsiminde havaların soğuk olması nedeniyle ev, iş yeri, alışveriş merkezi ve toplu taşıma araçları gibi kalabalık alanlar genellikle yeteri kadar havalandırılmamaktadır. Klima, elektrikli soba ve kaloriferler ile ısıtılan bu alanlar, cildin nemini kaybederek kurumasına ve çatlamasına neden olur.<br /><br />Bu durum, farklı egzama türlerini de tetikleyebilir. Bunun önüne geçmek için kapalı ve havasız ortamlarda oda nemlendiricileri kullanılabilir. Kalorifer gibi ısıtıcıların üzerine ıslak havlu veya kap içerisinde su konulabilir ve ortam günün belli saatlerinde havalandırılabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81c0" /><br /><br />Cildinize yoğun nemlendirici özelliği olan krem uygulayın <br />Nemlendirici kremler, jeller veya yağlı sabunlar ciltteki kurumayı, çatlamayı engellemek için özellikle kış mevsiminin sert geçtiği bölgelerde kullanılabilir. Kişi yolda, otobüste, metroda veya ofiste ellerindeki kuruluğu fark ettiği anda nemlendirici krem uygulamalıdır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81cc" /><br /><br />Alkol içerikli tonikler kullanmayın <br />Kuru cilt tipine sahip kişiler kesinlikle alkol içeren tonik kullanmamalıdır. Bu yapıdaki ürünler, cilt üzerinde bakteriyel koruma tabakasını kaldırarak kaşıntıya, kuruluğa ve enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca cilt, sabun içeriği olmayan losyonlar ile temizlenebilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81ce" /><br /><br />Sağlıklı beslenmeye dikkat edin <br />Sağlıklı beslenmenin de cilt üzerinde önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Omega-3 cilt bakımının etkisini artırır, bunun için haftada 2 kez balık tüketilmelidir. Kış mevsimine özel sebze ve meyveler tercih edilmeli, kuru baklagiller menülere eklenmelidir. Sağlıklı beslenme, cildin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve doymamış yağların dengesini sağlar ve cilde parlaklık verir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81c4" /><br /><br />Uzun süreli sıcak banyo yapmayın <br />Soğuk kış aylarında sıcak banyo, ortalama 20 dakikadan sonra cildin yağ dengesini yok etmeye başlar. Bu yüzden suyun sıcaklığı düşürülmeli ve banyo süresi 20 dakikanın altında tutulmalıdır. Ayrıca banyondan sonra vücuda nemlendirici kremler uygulanabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81c6" /><br /><br />Dudaklarınızın da nemli kalmasını sağlayın <br />Dudak, yağ üretme özelliği olmadığından ciltte kurumaya en yatkın bölgedir. Bu yüzden özellikle dudak kuruluğundan şikayetçi olanlar ‘balm’ adı verilen ürünleri kullanabilir ve gece yatmadan önce de nemlendirici krem uygulayabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e1edc417af5072484cc81c2" /><br /><br />Yaz için şimdiden hazırlığınızı yapın <br />Kış, dermatolojik işlemlerin uygulanması açısından en uygun mevsimdir. Çünkü cilt uygulamalarından sonra güneş ışınlarına maruz kalınmamalıdır. Cildinde leke, kırışıklık, sarkma problemi olan kişiler, bu dönemde dermatoloji uzmanına başvurup uygun işlemleri yaptırabilir.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Kaynak Fotoğraflar: iStock, Alamy</span><div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri;"><span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-20044812445217404982020-01-25T12:37:00.000+03:002020-01-25T12:37:48.629+03:00Unutkanlığa Karşı 10 Etkili Besin“Tüh, nasıl unutmuşum”,“Tamamen aklımdan çıkmış”, “Unutabilirim, hatırlat”…Bu tür yakınmaları günümüzde sık sık duyuyoruz hiç şüphesiz. Eskiden ileri yaş sorunu olarak görülen unutkanlık, günümüzde yoğun iş temposu, stres ve hatalı beslenme gibi faktörler nedeniyle artık gençlerin bile problemi haline geldi. Kimi zaman bizi oldukça zor durumda bırakabilen unutkanlığın önüne geçmek için atılması en önemli adımlarından biri ise; doğru bir beslenme alışkanlığı edinmek!<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f40f254406a0db7fd8" /><br />
<br />
“Elbette zihni keskin hale getiren sihirli bir hap veya müthiş bir besin yok. Güçlü bir hafıza için dikkat edilmesi gereken en önemli olan nokta, sağlıklı bir beslenme modelini uygulamaktır” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Sıla Bilgili Tokgöz, beyin fonksiyonlarını destekleyen besinleri anlattı.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f40f254406a0db7fdc" /><br />
<br />
<br />
Yağlı balık <br />
Somon, hamsi, sardalya ve deniz levreği gibi yağlı balıklar, sağlıklı doymamış yağ olan omega 3 kaynaklarından oldukça zenginler. Yapılan çalışmalarda; Alzheimer hastalarında beyin kümelerine hasar veren beta-amyloid adlı protein, omega 3 ile beslenen kişilerin kan düzeylerinde düşük olarak saptanmış. Omega 3 içeriği yüksek olan balık, aynı zamanda beynin gri bölgesinde bulunan ve beyin hücre zarları için hayati önem taşıyan DHA kaynağı. Omega 3 yağ asitleri özellikle DHA’nın beyin hücreleri arasındaki iletişimi artırıyor.<br />
<br />
Bu özelliği sayesinde unutkanlık, bunama ve diğer nörolojik sorun ile hastalıklara karşı koruyucu olabiliyor ve hafızayı güçlendiriyor. Unutkanlığa karşı haftada en az 2 kez balık tüketilmesi gerekiyor. Ancak balığın düşük civa içeriğine sahip olmasına dikkat edin. Köpek balığı, kral uskumru, turna balığı, kılıç balığı, ton balığı gibi büyük ve yaşlı balıklar daha fazla civa içerebiliyor.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f30f254406a0db7fd6" /><br />
<br />
Kabak çekirdeği <br />
Güçlü bir antioksidan kaynağı olan kabak çekirdeği beyni serbest radikal hasarından koruyor, bu sayede hücreler savunmasız kalmıyor ve hafıza gerilemiyor. Kabak çekirdeği aynı zamanda iyi bir magnezyum ve çinko kaynağı. Magnezyum öğrenme ve hafıza için çok önemli bir mineral. Günde 1 çay bardağı tuzsuz kabak çekirdeği tüketebilirsiniz.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f40f254406a0db7fda" /><br />
<br />
Nar <br />
Doğal bir bitki pigmenti olan flavonoidler, çilek, yabanmersini, böğürtlen, nar, mürdüm eriği,frambuaz ile siyah dut gibi kırmızı ve mor meyvelere renk vermelerinin yanı sıra hafızanın güçlenmesine de yardım ediyor. 2012 yılında Annals of Neurology Dergisi’nde yayımlanan bir makalede; her hafta, 2 veya daha fazla porsiyon çilek ve yaban mersini tüketen kadınlarda, hafıza kaybının 2,5 yıl daha gerilediği belirtilmiş.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f50f254406a0db7fe2" /><br />
<br />
Ceviz <br />
Kuruyemişler iyi bir protein ve sağlıklı yağ kaynakları arasında yer alıyor. Bunların arasında,cevizin hafızayı güçlendirmede çok etkili olduğu belirtiliyor. 2015 yılında UCLA’da (University of California, Los Angeles) yapılan bir çalışmada; yeterli ve dengeli ceviz tüketiminin; öğrenmek, hatırlamak, uyarıları almak, iletişim kurmak, duyguları düzenlemek ve karar vermek gibi durumlarda başarıyı saptayan bilişsel testin başarısını arttırdığı belirlenmiş. Ceviz aynı zamanda E vitamini, diğer bir ifadeyle alfa-tokoferol içeriyor. E vitamini düşük olan kişilerde düşük bir hafıza performansı tespit edilmiş. Dolayısıyla günde 3 tam ceviz tüketmeye özen gösterin.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f50f254406a0db7fe4" /><br />
<br />
Ispanak <br />
Ispanak, lahana, roka ve maydanoz gibi yeşil sebzeler beyin sağlığına iyi gelen K vitamini, beta karoten, lutein ve folat içeriyorlar. Araştırmalara göre; bu besinler zihinsel gerilemeyi yüzde 40 oranında yavaşlatıyorlar. Beyin sağlığı için önemli olan sebzeleri haftada 2 kez sofranızda mutlaka bulundurmanız gerekiyor. Ancak yeşil yapraklı sebzeleri satın aldıktan sonra en geç 4 gün içinde tüketmeniz gerekiyor, aksi halde içeriğindeki folat, karotenoid ile flavonoid miktarı azalıyor.<br />
<br />
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f40f254406a0db7fe0" /><br />
<br />
Yumurta <br />
Harvard Medical School, Pediatrik Epilepsi Araştırma Merkezi’nde yapılan bir çalışmada; yumurta sarısında bulunan kolin sayesinde, epilepsi nöbeti kaynaklı hafıza kaybında azalma olduğu ortaya konmuş. Ayrıca kolin ve insan zihni ile algılama düzeyleri arasında güçlü kanıtlar bulunmuş; örneğin hafıza ve öğrenme becerilerini geliştirmesi gibi. Yumurta aynı zamanda iyi bir B12 kaynağı.<br />
<br />
Kanda düşük B12 seviyesinin zayıf hafıza ve düşük öğrenme kapasitesiyle ilişkili olduğu belirtiliyor. Yumurtada bulunan protein, B, D ve E vitamini de hafızayı güçlendiriyor. Yumurtanın beyazı kadar sarısı da bir o kadar faydalı. Bu önemli yararları nedeniyle her gün bir adet yumurta tüketmeye özen gösterin.<br />
<br /></div>
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f40f254406a0db7fde" /><br />
<br />
Zeytinyağı <br />
Bir çalışmada, zeytinyağının içeriğindeki oleocanthal sayesinde Alzheimer hastalığı riskini azalttığı ortaya konmuş. Zeytinyağı bu etkiyi oleocanthalın, beyin hücrelerinde birikip hasar veren beta-amyloid plakların oluşmasını önlemesi sayesinde sağlıyor. Ayrıca içeriğindeki zengin E vitamininin zihinsel kapasiteyi artırdığı ileri sürülüyor.<br />
<br />
Antioksidan özellik taşıyan E vitamini yaşlanmayla gelişen; bellekte gerileme, dikkatte azalma, sorun çözme ve karar verme yetisinde azalma gibi durumların oluşma riskini azaltıyor. Bunların yanı sıra zeytinyağının demans riskini de azalttığı biliniyor. Günde ortalama 5 yemek kaşığı zeytinyağı tüketmeniz yeterli olacaktır.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da0f50f254406a0db7fe6" /><br />
<br />
Zerdeçal <br />
Amerika’da yürütülen bir çalışmada, zerdeçalın etkin maddesi kurkuminin Alzheimer hastalarında görülen amyloid plaklarını temizleyen makrofajlara yardım ettiği tespit edilmiş. İmmün sistemde önemli rol oynayan makrofajlar enflamasyona sebep olan yabancı proteinleri ve onların etkilerini ortadan kaldırıyor, ölü ve yaşlanmış hücreleri parçalıyor.<br />
<br />
Kurkumin güçlü bir antioksidan, bu sayede beyni lipit peroksidasyonundan (yağların yapısal değişikliğe uğraması) ve nitrik oksit radikallerinden koruyor. Aksi halde yaş ilerledikçe, savunma sisteminin etkinliği azalıyor; hücreleri yıpratıcı etkenler ile ona karşı koyan savunma sistemi arasındaki dengenin bozulması da hücrelerin ölümüyle sonuçlanıyor. Bu da unutkanlık riskini arttırıp, zayıflamış bir hafızayı beraberinde getiriyor. Zerdeçalı yoğurda veya salatalarınıza ekleyebilirsiniz.<br />
<br /></div>
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da2b50f254406a0db7ff1" /><br />
<br />
Bitter çikolata <br />
Bitter çikolatada bulunan kakao flavonoidleri öğrenmek ve hatırlamak, uyarıları almak, iletişim kurmak, duyguları düzenlemek ve karar vermek gibi bilişsel fonksiyonları iyileştiriyor, öğrenme ile hafıza üzerinde olumlu etki ediyorlar. Flavonoidler yaşlanmayla oluşan zihinsel gerilemeyi de yavaşlatıyorlar. Haftada 40 gram bitter çikolata tüketebilirsiniz.<br />
<br /></div>
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0da2b40f254406a0db7fef" /><br />
<br />
Mercimek <br />
Mercimek, nohut, soya fasulyesi ve kuru fasulye gibi kuru baklagiller; folat, potasyum ile demir içeriyorlar. İçeriklerindeki folat sayesinde her yaş grubunda hafıza performansını olumlu etkiliyorlar. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada; demir eksikliği olan genç kadınlarda, demir eksikliğine bağlı unutkanlık oluştuğu saptanmış.<br />
<br />
Kuru baklagiller içerdikleri yüksek B vitamini sayesinde beyin ve sinir sistemi için çok değerliler. Sinirler arası sinyal geçişini sağlayan nörotransmitter yapımına yardım ederek hafızayı güçlendiriyorlar. Daha güçlü bir hafıza için haftada en az bir kez kuru baklagil tüketmeyi alışkanlık haline getirmelisiniz.<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;">Kaynak Fotoğraflar: iStock, Alamy, Pexels, Pixabay</span></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: "calibri";"><span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-91813519713395090882020-01-25T12:34:00.002+03:002020-01-25T12:34:43.679+03:00Konservelerdeki Gizli Tehlike: BotulizmUygun koşullarda yapılmayan ve saklanmayan konserveler ölümcül olabiliyor. Konservelerde ortaya çıkan botulizm toksinin sadece bir çay kaşığının yüz binlerce insanı öldürmek için yeterli olduğunu söyleyen Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Y. Birol Saygı, botulizm belirtilerini ve evde konserve yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e1726" /><br /><br />Uygun şekilde yapılmazsa konserve gıdalar botulizme neden olabilir. Çift görme, bulanık görme, sarkık göz kapakları, konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, kalın bir dil, felç, kuru ağız ve kas güçsüzlüğü gibi belirtileri olan botulizm, genellikle toksini taşıyan bir yiyeceği yedikten 12 ila 36 saat sonra ortaya çıkıyor. Bu belirtileri fark ettiğinizde derhal doktorunuza başvurun veya acil servise gidin.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e1728" /><br /><br />Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte konserve tüketimi arttı. Yazdan evlerde yapılan konserveler şimdilerde yemek masalarında bolca yer buluyor. Ancak her yenen konserve yemeği sağlıklı sonuçlar doğurmuyor. Son zamanlarda konserveden zehirlenenlere ilişkin haberler basında sıkça yer bulmaya başladı. En son Elazığ’da misafirliğe gittikleri evde yedikleri semizotu konservesinden altı kişi zehirlenmişti. Konservelerden kaynaklanan zehirlenmeler ölümle bile sonuçlanabiliyor.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e1722" /><br /><br />Küçük bir lokma bile… <br />Botulizm, Clostridiumbotuwlinum adı verilen mikroorganizma tarafından üretilen bir toksinin neden olduğu nadir fakat potansiyel olarak ölümcül bir hastalıktır. Mikrop, toprakta bulunur. Yiyeceklerin uygun şekilde konserve edilmemesi durumunda belirli koşullarda hayatta kalabilir, büyüyebilir ve toksin üretebilir. Toksin sinirleri etkileyebilir; kişiyi felç edebilir ve hatta ölüme neden olabilir. Botulinum toksinini göremez, koklayamaz veya tadamazsınız ancak bu toksini içeren küçük bir lokma bile ölümcül olabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e171e" /><br /><br />Düşük asit ve az şekere dikkat! <br />Botulinum toksini yapan bakteriler birçok yerde doğal olarak bulunuyor. Bu bakteriler kendilerini korumak için sporlar yapıyorlar. Sporlar genellikle yenildiğinde insanların hastalanmasına neden olmuyor ancak belirli koşullar altında, bu sporlar büyüyebiliyor ve bilinen en ölümcül toksinlerden birini yapabiliyor. Sporların büyüyebileceği ve toksin yapabileceği koşullar; düşük oksijen veya oksijensiz (anaerobik) ortam, düşük asit, az şeker ve tuz, belirli bir sıcaklık aralığı ve belli bir miktarda su…<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e1720" /><br /><br />Hangi gıdalar riskli? <br />Düşük asitli gıdalar 4.6'dan yüksek bir pH seviyesine sahiptir. Bu gruba sebzeler, çorbalar, yemekler, tüm etler, balık ve deniz ürünleri girmekte. Yüksek asitli gıdalar ise 4.6'dan düşük bir pH seviyesine sahip. Bu gruba meyveler giriyor. Bu tür gıdalar; botulinum bakterilerinin büyümesini önlüyor. Ayrıca, çok fazla konserve yapılan domates ise pH değeri 4-4.3 düzeyinde olup tehlike sınırına yakın bir sebze… Bu nedenle domatesler konserve edilecekse ilave asit gerektirir. Domateslerin güvenli konserve edilmesi için limon suyu ilave edilmesi gerekir. Asit içeriğini yükseltmek için sirke de kullanılabilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e172a" /><br /><br />“Kaynatma ve sıcaklık önemli” <br />Pastörizasyon işlemi 1000C’nin altında, sterilizasyon işlemi 1000C’nin üstünde yapılan ısıl işlemdir. Mutfağımızda açıkta kaynatma işleminde sıcaklık, hiçbir zaman 1000C üzerine çıkamaz. Bu nedenle açıkta kaynatma ile gıdaları sterilize edemeyiz. Bu işlem için basınçlı kaplar gerekmektedir. Düdüklü tencerede bir basınçlı kaptır. Ancak, sıcaklık maksimum 103-1050C sıcaklıklarına çıkar. Sterilizasyon güvencesi için sterilizasyon işleminin 115-1200C arasında kavanozların büyüklüğüne göre uygun sürelerde basınçlı kaplarda yapılması gerekmektedir. Düdüklü tencerelerde bu mümkün değildir. Yiyeceklerin türü ve kavanozun büyüklüğüne göre yeterli işlem sürelerinin uygulanması çok önemlidir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e1724" /><br /><br />"Yanlış konserve" yapmayın <br />Düşük asitli gıdaları basınçlı kaplar yerine kaynar suda tutmak “yanlış konserve” işlemi olarak biliniyor. Botulizm sporlarını öldürecek olan 1160C'ye kaynar tencerede ulaşmak mümkün değil. Clostridiumbotulinum sporları, havası olmayan, 210C ile 430C arasındaki bir sıcaklıkta, yüzde 35'ten fazla nem içeren bir ortamda büyür. Bu tam olarak mutfak dolabında saklanan bir konserve kavanozun sıcaklığıdır. Ancak ev konservecileri için iyi haber; botulizmin yüksek asitli gıdalarda yaşayamamasıdır. Bu da, turşular, reçel ve meyveleri kaynar su banyosunda (normal bir tencereyle yapabileceğiniz) güvenle işleyebileceğiniz mutlu gerçeğe dönüşür. Donmuş sıcaklıklar ve yüzde 35'in altındaki nem seviyeleri, botulizmi inaktif hale getirir. Bu yüzden dondurulmuş ve susuz gıdalarla ilgili bir endişeye gerek yok.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e172e" /><br /><br />Botulizmin belirtileri… <br />Gıda kaynaklı botulizm belirtileri genellikle toksini taşıyan bir yiyecek yedikten 12 ila 36 saat sonra ortaya çıkıyor. Bazen işaretler 6 saat kadar kısa veya 10 gün kadar geç bir sürede de görülebiliyor. Semptomlar ne kadar çabuk ortaya çıkarsa, vaka o kadar şiddetli oluyor. Botulizm’in belirtileri; çift görme, bulanık görme, sarkık göz kapakları, konuşma bozukluğu, yutma güçlüğü, kalın bir dil, felç, kuru ağız ve kas güçsüzlüğü… Botulizm zehirlenmesi tıbbi bir acil durum gerektirir. Siz veya tanıdığınız biri gıda kaynaklı botulizm belirtileri gösteriyorsa, derhal doktorunuza başvurun veya acil servise gidin.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e270f3a7152d81d845e172c" /><br /><br />Evde konserve yaparken nelere dikkat etmeli? <br />Botulizm tehlikesinden uzak kalmak için evde konserve yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. İşte evde konserve yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar şunlar:<br /><br />Doğru ekipmanı kullanın: Basınçlı konserve, düşük asitli yiyecekleri konserve yapmak için önerilen tek yöntemdir. Düşük asit içeriği olan gıdalar evde konserve ile ilgili botulizm vakalarının en yaygın kaynaklarıdır. Düşük asitli gıdalar hemen hemen her sebzeyi, bazı meyveleri, sütü, tüm etleri, balıkları ve deniz ürünlerini içerir. Düşük asitli yiyecekler için kaynar su konserveleri kullanmayın; çünkü botulizme karşı koruma sağlamazlar.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2719a47152d81d845e1760" /><br /><br />Şüphe duyduğunuzda atın: Yaptığınız konservelerin güvenli olup olmadığını belirlemek için asla yiyecekleri tatmayın. Herhangi bir şüpheniz varsa, yiyecekleri yemeyin, atın. Evde yapılmış hazır konservelerde toksin veya diğer zararlı mikroplar olabilir.<br /><br />Tehlike belirtileri neler? Konservelerin kapakları sızdırıyorsa veya şişmişse; ambalajlar hasarlı, çatlamış veya anormal görünüyorsa, ambalaj açıldığında sıvı- köpük püskürtürse ya da ambalajdaki gıda küflü veya kötü kokuyorsa tehlike var demektir. Bu tür gıdaları hemen çöpe atın.<br /><br />Çamaşır suyu ile silin: Şüphe duyduğunuz konserve açıldığında mutfakta dökülürse, döküntüyü her 2 bardak su için 1/4 fincan çamaşır suyu kullanarak silin.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2719a47152d81d845e1762" /><br /><br />Yemeden önce pişirin: Ev yapımı konserve gıdaları, direkt olarak tüketmekten ziyade yemeden önce 20 dakika boyunca pişirilmesi güvenlik açısından çok önemli. Güvenliğiniz için bu ekstra güvenlik adımını mutlaka uygulayın.<br /><br />Yeni kapak kullanın: Cam kavanozlar için sıfır kapak kullanmak çok önemli. Eski kapaklar kesinlikle kullanılmamalı. Konserve kavanozlarını ve halkalarını yıldan yıla tekrar kullanabilirsiniz ancak konserve işleminiz için her zaman yeni kapaklar satın almanız zorunludur.<br /><br />Kaynar sudan geçirin: Kavanozlar doldurulmadan önce mutlaka kapaklarla birlikte kaynar sudan geçirilmeli. Kavanozları sterilize etmenin en iyi yolu, onları en az 10 dakika kaynar suya koymaktır. Konserve işlemi sırasında ılık bir fırına yerleştirmek kavanozların sıcak kalmasına yardımcı olur ve steril durumlarından ödün vermez.<br /><br />Temizlik, temizlik, temizlik: Konserve gıdaların hazırlanmasında en önemli kural temizliktir. Konserve işlemi sırasında mutfağınızı ve çalışma alanınızı steril hale getirmek çok önemli. Bölgenizi temiz tutmak ve çapraz kontaminasyon olmadığından emin olmak için maşalarınızı ve diğer konserve aletlerinizi sadece birkaç saniye kaynar suya batırın.<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-18567316611655470562020-01-25T12:32:00.000+03:002020-01-25T12:32:16.493+03:00Pancarın Hiç Bilmediğiniz 8 Kullanım AlanıPancar, içeriğindeki vitaminlerin ve sağlıklı bileşenlerin faydaları sayesinde oldukça popüler bir besin. Kan basıncını düşürüyor, kansızlığı önlüyor, karaciğeri güçlendiriyor... Ancak sadece sağlığa yararlarıyla değil bunun dışında da birçok alanda kullanılıyor. Peki pancardan başka hangi alanlarda faydalanabiliriz, işte cevabı...<div>
<br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e71a" /><br /><br />1. Doğal bir allık olarak kullanın <br />Günümüzde böyle değil belki ama, eskiden insanlar canlı bir görüntü yakalayabilmek için pancarı doğrudan yanaklarına sürerdi. Siz de bunu yapabilirsiniz ya da biraz zaman harcayarak kendi 100% doğal allığınızı pancardan oluşturabilirsiniz. Birkaç adet pancarı soyun ve dilimleyin ve tamamen çıtır bir hale gelene kadar fırında pişirin. Sonrasında bir mikser yardımı ile çekip pembe bir pudraya dönüştürebilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e712" /><br /><br />2. Vücudunuz ve cildiniz için bir detoks <br />Pancar cildinizi aknelerden, selülit, sivilceler ve diğer istenmeyen lekelerden kurtarmak için en güçlü sebzelerden biridir. Bu sebzenin etkilerini görmek için her hafta bir kez özel bir pancar detoks içeceği içebilirsiniz. Bir salatalığı soyun, soyulmuş ve dilimlenmiş bir pancarı, dilimlenmiş bir elmayı mikser ile püre haline getirin. Çekirdeklerini süzün ve için!<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e71e" /><br /><br />3. Göz alıcı bir cilt için pancar yiyin! <br />Sahip olduğu çeşitli faydalar ile sadece pancar yemek bile cildinizi saf bir görünüme kavuşturacaktır. Evet sadece yemek yeterli, özel bir tarif ya da mikserler yok! Haşlayarak ya da fırında; pancar iki şekilde de yararlı ve vücudunuzu toksinlerden arındırmaya hazır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e714" /><br /><br />4. Selülitten kurtulun <br />Pancar cildinizi yağlı hücrelerden ve toksinlerden arındırır. Sağlıklı ve fit olmanıza yardımcı olur. Bu etkiyi hızlandırmak için, pancarı greyfurt ile karıştırarak özel bir anti-selülit meyve suyu hazırlayabilirsiniz. Neden mi greyfurt? Bu meyve aynı zamanda selülit karşıtı özellikleriyle bilinir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e716" /><br /><br />5. Saçınızı boyayın <br />Eğer doğal bir kestane rengi veya sadece kızıl ışıltılar eklemek istiyorsanız, kimyasal saç boyası kullanmamak için tarifimiz hazır. Bir miktar pancar suyunu kına tozuna ekleyin (su olmadan), karıştırın, ve saçınıza uygulayın. Maksimum etki için her hafta kullanın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e718" /><br /><br />6. Aknesiz bir cilt <br />Pancar tüketmek akneden kurtulmak ve cildinizi arındırmak için harika bir yoldur. Özel bir havuç- pancar akne karşıtı meyve suyu hazırlayarak doğal bir detoks etkisi yakalayabilirsiniz. İhtiyaç duyacağınız malzemeler: 2 havuç, bir pancar, ve yarım bardak su. Hepsini karıştırın, çekirdeklerinden ayırın, ve için! Haftada birkaç kez tüketebilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e71c" /><br /><br />7. Tonik olarak kullanın <br />Eğer yağlı bir cildiniz varsa, pancar size bu konuda da yardımcı olabilir! Belli başlı meyve ve sebzelerden hazırlanan buz küplerini duymuşsunuzdur. Pancar ve limon suyundan buz küpleri hazırlayın, her gün temiz cildinize uygulayın, ve cildiniz hem ihtiyaç duyduğu nemi sağlasın hem de ışıldasın!<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e18488bc03c0e20eca4e720" /><br /><br />8. Doğal kırmızı dudaklar <br />Taze bir dilim pancarı basitçe dudaklarınıza sürebilir, veya size özel doğal tonlarda bir ruj hazırlayabilirsiniz. Gerekenler: bir çay kaşığı pancar tozu, bir çay kaşığı hint yağı, ve bir çay kaşığı karite yağı. Karite yağını bir bardakta eritin (kaynar suya koyabilirsiniz), ardından diğer malzemeleri ekleyip karıştırın. Karışım buzdolabında 10-20 dakika bekletin ve rujunuz hazır. Aynı zamanda yanaklarınız için kullanabilirsiniz.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Kaynak Fotoğraflar: Alamy</span></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-61512592322743239102020-01-25T12:25:00.002+03:002020-01-25T12:25:30.991+03:00Bu Faydaları Pek Bilinmiyor: Ada Çayı Tüketmek İçin 10 Neden<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5e280eb97152d80c48ee4a4a.jpg" /><br /><br /><div>
"Ada çayı, hemen hepimizin mutfağında olan, çayını demlediğimiz bir bitki. Genelde regl sancılarını azaltmak için kullanılan ada çayının etkileri sadece bununla sınırlı değil. Ada çayını hayatınıza dahil etmeniz için 10 harika nedeni aşağıya bırakıyoruz!"<br /><br />Ada çayı çok eski çağlardan beri bilinse de özellikle Ortaçağ’da şifalı bir bitki oluşu ile yayıldı ve insanlar her derde deva olacağını düşünerek bahçelerinde ada çayı yetiştirmeye başladılar. Çoğunlukla Akdeniz bölgesinde yetişen ve ballıbabagillerden olan bu bitki, kokulu bir bitki türüdür. 'Dişotu’ veya 'Meryemiye' olarak da bilinen ada çayı kışın yaprak dökmez ve yazın ilk aylarında açar. Ayrıca ada çayı güçlü antioksidan bileşenler içerir.<br /><br />Ada çayı tüketmek için 10 neden<br /><br />1- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. İçerdiği bileşenler bağışıklık sistemine gelebilecek darbelere karşı koruyucu bir kalkan görevi görür. Öte yandan ada çayının yaraları iyileştirici özelliği de vardır. Çay olarak tüketilebileceği gibi, merhem halinde cilt yaralarında kullanılabilir. <br /><br />2- Unutkanlığa karşı oldukça faydalıdır çünkü hafızayı güçlendirir ve kuvvetlendirir. Alzheimer ve demans hastalıklarına olumlu yönde etkisi olduğu gözlemlenmiştir.<br /><br />3- İç organlarda oluşabilecek iltihapları engeller. Ada çayının içilerek tüketilmesi özellikle solunum ve sindirim sisteminde oluşan iltihapları giderebilir. Eklem hastalıklarına, romatizma hastalıklarına ve kalp hastalıklarına iyi gelir.<br /><br />4- Boğaz hastalıklarında oldukça hızlı bir etkisi vardır. Larenjit ve faranjit gibi oldukça sık görünen boğaz iltihaplarında sık sık tüketilmesi önerilir. Öksürüğü en az seviyeye indirir.<br /><br />5- Astım hastaları için yararlıdır. Solunum sistemini rahatlatır, göğüsü açarak rahat ve yeterli seviyede nefes alabilmemizi sağlar. Buharlaştırılarak solunum yoluyla almak da sizi rahatlatacaktır.<br /><br />6- Diş sistemine faydalıdır. Dişleri güçlendirir ve beyazlatır. Ayrıca içeriğinde antimikrobiyal ve antiseptik bileşenleri olması nedeniyle diş eti sorunlarını engeller. <br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/5e280ec37152d80c48ee4a4f" /><br /><br />7- Sindirim sistemini rahatlatır. Etkili bir gaz söktürücü oluşuyla hazmı kolaylaştırır ve sindirime yardımcı olur. Ayrıca mide bulantısını da önler.<br /><br />8- Kan dolaşımını temizler. Kan temizleyici etkisiyle vücuttan toksinleri uzaklaştırır ve karaciğer hastalıklarında faydalıdır.<br /><br />9- Terlemeyi azaltır. Belirli bir süre düzenli kullanıldığı takdirde terleme sorununu yarı yarıya azalttığı gözlemlenmiş bir sonuçtur.<br /><br />10- Sinir sistemini rahatlatmaya yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Depresyon ve strese iyi gelir.<br /><br />Ada çayı nasıl kullanılır?<br /><br />Demleyerek içebilirsiniz. Ada çayını aktarlardan direkt bitki haliyle ya da marketlerden sallama poşetler içerisinde satın alabilirsiniz. Çay fincanı için 1 çay kaşığı ada çayı demlemek yeterli olacaktır. Aynı şekilde bir fincanda 1 sallama çay poşeti kullanın. Beş dakikadan fazla demlerseniz tadı çok acı olur. Yine de günde 2-3 bardaktan fazla içmemeye dikkat edin.<br /><br />Ada çayını çay olarak tüketebileceğiniz gibi yemeklerinize katabilirsiniz. Özellikle et yemeklerinde tat ve koku vermesi için sık kullanılır. Et haşlamalarınıza biraz ada çayı ekleyerek hem hoş bir koku yayılmasını, hem de hafif bir aroma vermesini sağlayabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/770x0/5e280ec37152d80c48ee4a4d" /><br /><br />Ada çayı yakmanın kötü enerjiyi uzaklaştırdığına inanılır. Evinizde ara sıra ada çayı yakarak hem kötü enerjilerden uzaklaşabilir hem de evinize hoş bir koku verebilirsiniz. Öte yandan ada çayının kokusunu solumanın stresi azalttığı da söyleniyor. <br /><br />Ada çayının yan etkileri<br /><br />Doğadaki her şeyin olduğu gibi ada çayının da fazla tüketilmesi birtakım sağlık sorunlarına neden olabiliyor. <br /><br />Uzmanlar, hamileler ve yüksek tansiyon hastalarının ada çayı tüketmesini önermiyor.<br /><br />Ada çayının fazla tüketimi kan basıncını yükseltebiliyor, kalp çarpıntısına neden olabiliyor ve hormon dengelerini bozabiliyor. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-79066663500017474042020-01-25T12:23:00.003+03:002020-01-25T12:23:43.353+03:00Grip Salgınına Karşı Dikkat Edilmesi Gerekenler<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5e296ffb7152d804b49b9f63.jpg" /><br /><br />"Son günlerde giderek artan grip salgını vakaları hastanelerin acillerini doldururken, geçtiğimiz hafta iki çocuğun domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsünden öldüğü şüphesi, hastalığın ulaştığı ciddi boyutu da gözler önüne serdi. Gribe yakalanmadan önlem almak gerektiğini söyleyen Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, gripten korunmanın yollarını anlattı."<br /><br />Çörekotu, ıtır, nar kabuğu, zencefil, zerdeçal, Reishi mantarı, propolis bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olur. Ama bunları akılcı bir şekilde kullanmak önemli. Bitkilerle tedavide hem miktarı hem de neyi ne ile kullanacağınıza dikkat etmeniz gerekir. ‘Daha fazla alırsam daha faydalı olur’ gibi bir düşünceye kapılmamak gerekiyor, çok ciddi yan etkileri olabilir. Kış boyunca sabahları bir çay kaşığı çörek otunu toz haline getirip aç karnına yutun. Bağışıklık sistemini desteklemek için çoluk çocuk, herkes için uygun.<br /><br />Risk faktörlerine dikkat<br /><br />Toplu taşıma kullanan, kapalı ortamlarda, plazalarda, alışveriş merkezlerinde çalışanlar ve hastane personelinin özellikle gribe yakalanma konusunda risk altındadır. Bu kişiler halsizlik, boğazlarında yanma gibi etkiler gördüklerinde eczanelerde satılan ve virüsler üzerinde etkili olabilen bitkisel tıbbi ürünler yani takviyeler ve pastillerden yararlanabilirler.<br /><br />Dikkat! Şekerli pastiller mikropları çoğaltıyor<br /><br />Pastiller şekerle yapılır. Fakat yapılan çalışmalar şekerin mikropların gelişmesi için ortam yarattığını ortaya koyuyor. Ağız içine yerleşen mikroplar birbirleriyle haberleşerek, mesajlaşarak çoğalırlar. “Çoğalalım” mesajını verirken ortamda şeker olduğunda salgıladıkları glikozil transferaz enzimiyle bu şekeri biyofilm yapıyorlar ve ağzın içerisini, dişlerin üzerini kaplayarak, buralara yapışıp çoğalmaya başlıyorlar. Enfeksiyonun şiddetlenmesine neden oluyorlar. Burada önemli olan tedbir, mikroorganizmaların çoğalmadan durdurulması. Bu nedenle tercih edilen pastillerin şeker içermemesi ve mikroorganizmaların birbiriyle iletişimini kesecek içeriğe sahip olması gerekiyor. Mikropların iletişimini kesen bu moleküller nar kabuğu, zencefil, zerdeçalda bulunuyor. Bu üçlü hastalıklara karşı iki yönlü koruma sağlıyor, hem virüsün yayılmasını engelliyor, hem de vücudu zayıflatan bakterilerin gelişmesini önlüyor.<br /><br />Narın kendisi değil, kabuğu mikropların çoğalmasını engelliyor<br /><br />Siyadin grubu bileşikler nar meyvesinin içerisinde düşük orandadır, meyvenin kabuğunda bulunur. Ancak meyvenin kabuğunu doğrudan tüketmek, dozu ayarlamak zor. Çünkü fazlası tansiyonu düşürüp, bayıltabilir. Bu yüzden hazır kapsül formlarını almak gerekiyor. Ayrıca tekrarlanabilir tedavi cevabı için standart ekstrakta sahip olmaları önemli.<br /><br />Standardize edilmiş bitkilerle koruma sağlayabilirsiniz<br /><br />Aktarlarda satılan ürünlerin gerçek ürün olup olmadığı bile belli değil, kaldı ki aktarlardaki ürünlerde aflatoksin gibi zehirli mikroorganizmalar gelişebiliyor. Böyle ürünler kullanıldığında da karaciğeriniz bile elden gidebilir. Aktardan aldığınız bitkinin içerisinde etkili madde var mı yok mu bilemezsiniz. Çünkü bitkiler kurutulurken farklılaşır. Dolayısıyla kullanılan bitkisel ürünlerin standart ekstrakt olması lazım. Standart ekstrakt olmadığında tedavi de olmaz. Standart ekstrakt şeklinde imal edilen ve sunulan ürünler sayesinde bitkilerin tüm faydalarından yararlanabiliriz.<br /><br />Önlem alınmazsa grip salgını büyüyebilir<br /><br />Grip mikrobunun en çok yayıldığı yer okullar. Oradan da anne-babalara geçiyor. Önlem alınmazsa grip salgını büyüyebilir. Gribe karşı etkili ilaç yok denecek kadar az. Herkese aynı ilaçlar yazıldığı için mikrop bu ilaçlara karşı direnç geliştiriyor. Bu nedenle tekrar söylüyorum, koruyucu tedbirler almak önemli. Ocak ayının sonuna geldik, ardından yine bir mevsim geçişi bizi bekliyor. Bu dönemlerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için tıbbi bitkisel ürünleri iki aylık kürler halinde kullanmanızı öneriyorum. Yanınızda şekersiz ve mikroplarla iletişimi kesen pastillerden bulundurun. Çevrenizde öksüren, hapşıran biri varsa ya da kendinizi kötü hissediyorsanız ağzınıza bir tane atın.<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-70037205567759951952020-01-24T22:42:00.000+03:002020-01-24T22:42:44.805+03:00Makyaj Artistlerinin Kullandığı 5 İpucu<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e21734b0f25442390b5a946" /><br /><br />Fondöteninizle oynayın <br />Cilt renginize uyan fondöteni bulmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Kendiniz için uygun rengi bir türlü bulamıyorsanız makyaj artistlerinin de çok sevdiği bir yöntem olan renkleri karıştırmayı deneyebilirsiniz. Fondöteninizin bir açık ve bir koyu rengini karıştırarak kendi renginizi bulabilirsiniz. Eğer günlük ve daha hafif bir ton istiyorsanız fondöteninizi gündüz kreminizle karıştırarak kullanın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e21734b0f25442390b5a942" /><br /><br />Parlak mı mat mı? <br />Makyaj yaparken cildinizi tanımalı ve yüzünüzün neresinin parlak neresinin mat durması gerektiğini bilmelisiniz. Bu yüzden, yüzünüzde yağlı bir görünüm değil de canlı bir görünüm istiyorsanız makyaj artistleri burun ucu, dudak üstü ve elmacık kemiklerinin üzeri gibi bölgelere parıltı katmanızı öneriyor.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e21734b0f25442390b5a940" /><br /><br />Rujunuzu daha kalıcı yapın <br />Su geçirmez veya 8 saat kalıcı denilen rujların bile gün içerisinde yemek yedikçe, bir şeyler içtikçe çıktığını biliyoruz. Bunun önüne geçmek için en eski ve en kullanılan bir ipucunu size öneriyoruz; rujunuzdan önce aynı tonlarda dudak kalemini kullanın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e21734b0f25442390b5a944" /><br /><br />Daha dolgun dudaklar <br />Birçok kişi daha dolgun göstermek için dudakları dudak çizgisi dışından çizerek kat kat dudak parlatıcısı uyguluyor. Bu, fotoğraflarda harika görünse de yakından bakıldığında çok kötü bir görüntüye sebep oluyor. Bunun önüne sadece dudaklarınızın merkezine hafif bir dudak parlatıcısı uygulayarak geçebilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e21734b0f25442390b5a948" /><br /><br />Makyajı uzun süre sabit tutmak <br />Eğer önemli bir etkinliğe hazırlanıyorsanız ve makyajınızın tüm gün ilk yapıldığı anki kadar harika görünmesi gerekiyorsa makyajınızı sabitlemelisiniz. Makyaj sabitleme spreyine sahip değilseniz saç spreyini havaya sıkıp içerisinden geçmeniz işinize yarayacaktır.<br /><br /><div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: 19.8px;">
<span style="font-size: xx-small;">Kaynak Fotoğraflar: iStock</span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: 19.8px;">
<span style="font-family: calibri;"><span style="font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-54896493550039124112020-01-24T22:39:00.000+03:002020-01-24T22:39:50.108+03:00Farklı Ülkelerden Kadınların Güzellik Sırları<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008767b0a926fca80828" /><br />
<br />
Çin - pirinç suyu <br />
Pirinç, Çin'de sadece bir besin maddesi değil, aynı zamanda bir güzellik sırrıdır. Çinli kadınlar, pirinç suyunun mükemmel bir doğal temizleyici olduğuna inanıyor. Pirinç, cildinizi besleyen ve yaşlanmaya yol açan zararlı serbest radikallerle savaşan antioksidanlarla doludur. Bu nedenle pirinç suyu, Çinli kadınların vazgeçilmezleri arasındadır.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008767b0a926fca80826" /><br />
<br />
Bulgaristan - gül suyu <br />
Bulgaristan'ın dünyaca ünlü Gül Vadisi sayesinde Bulgar kadınlar ciltlerinin sağlığını ve güzelliğini arttırmak için gül suyundan faydalanıyor. <br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008867b0a926fca80834" /><br />
<br />
İspanya - patates dilimleri <br />
Gözlerin etrafındaki koyu halkaları yok etmek için patates dilimlerini kullanmanın İspanyol kadınlardan yayıldığını biliyor musunuz?<br />
<br />
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008867b0a926fca80830" /><br />
<br />
Rusya - yulaf ezmeli yüz maskesi <br />
İşte dünyaya nam salmış Rus kadınlarının güzellik sırrı: Sadece iki yemek kaşığı yulaf alın ve yumuşayıncaya kadar ılık suda bekletin. Bu yaklaşık on dakika sürecektir. Bu adım tamamlandıktan sonra, bir çorba kaşığı zeytinyağı ve bir çay kaşığı limon suyu ekleyin. Karışım macun haline geldikten sonra yüzünüze uygulayın ve 10 dakika boyunca bekletin.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008767b0a926fca80824" /><br />
<br />
Yunanistan - zeytinyağı <br />
Yunan kadınları mükemmel ciltleri ile nam salmış durumda. Bunun sırrı ise zeytinyağı! Antioksidan ve vitaminler açısından çok zengin olan zeytinyağı, Yunan kadınlarının sadece sofralarında değil makyaj masalarında da yer alıyor.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008767b0a926fca80822" /><br />
<br />
Hindistan - zerdeçal <br />
Hindistan'da bir düğünden önce gelin 'haldi' törenini gerçekleştirir. Bu törende, çiftin aileleri gelin ve damadın cildine su, zerdeçal ve çeşitli yağlar içeren bir karışım sürüyorlar. Bu karışımın çifti düğün öncesi rahatlattığına inanılıyor. Zerdeçalın cilde olan harika etkileri de bonus!<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008767b0a926fca8082c" /><br />
<br />
Fransa - buz masajı <br />
Buz ciltle temas haline getirildiğinde kan akışını hızlandırır. Bu nedenle buz ile yapılan masaj kan dolaşımını arttırarak cildin parlak ve kusursuz görünmesini sağlar. Fransız kadınları da güzelliklerini buna borçluymuş!<br />
<br /></div>
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008767b0a926fca8082a" /><br />
<br />
Brezilya - havuç suyu <br />
Latin kadınlarının dünyanın en güzel kadınları olduğu söylenir. Sırları ise havuç suyu! Taze sıkılmış havuç suyunu sadece içmekle kalmayan Brezilyalı kadınlar, bu suyu ciltlerine de sürüyormuş.<br />
<br />
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e0f008867b0a926fca80832" /></div>
<div>
<br />
Mısır - süt banyosu <br />
Kleopatra'nın, süt banyolarının büyülü etkilerini keşfeden ilk kadın olduğu tahmin ediliyor. Mısırlı kadınlar da eski kraliçelerinin bu güzellik rutinini devam ettiriyor.<br />
<br />
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: 19.8px;">
<span style="font-size: xx-small;">Kaynak Fotoğraflar: Alamy, iStock</span></div>
<div style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: 19.8px;">
<span style="font-family: "calibri";"><span style="font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
</div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-84388348168056862552020-01-24T22:35:00.003+03:002020-01-24T22:35:56.356+03:00Bıttım Sabunu Nasıl Kullanılır?<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e284b607152d80c48ee4b9f" /><br /><br />Bıttım sabunu nedir? <br />Bıttım sabunu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Siirt şehrinde yetişen bir bitkidir. En çok bilinen yetişme bölgesi Siirt olduğu için orasıyla özdeşleşse de, esas çıkış yeri Mardin’dir. Yabani fıstık bitkisi ile menengiç ağacının yağından elde edilir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e284b607152d80c48ee4ba3" /><br /><br />Doğal bıttım sabununu nasıl anlayabiliriz? <br />Bıttım sabunu melengiç yağından yapıldığı için genellikle koyu yeşil bir renk alır. Zaman geçtikçe ve içindeki su kaybolduğu için rengi koyulaşır. Günümüzde popülaritesinin artmasından dolayı kar amacı güdülerek fabrikasyon çıkışlı çok fazla bıttım sabunu üretiliyor. Bu sabunlar cildimiz ve saçlarımız için işe yarayan doğal içerikleri kaybedilerek üretildiği için beklediğimiz etkiyi almamız mümkün olmuyor. Bu yüzden, dikkat etmeniz gerekiyor. Rengine bakarak hakiki bir bıttım sabununu anlayabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e284b607152d80c48ee4ba1" /><br /><br />Bıttım sabunu nasıl kullanılır? <br />Doğal ürünleri kimyasal ürünlerle bir arada kullanmak doğal ürünün etkisini yok edebilir. Bu yüzden doğal bıttım sabunuyla bir arada kimyasal içerikli bir ürün kullanmamalısınız. Saçlarınızı ıslattıktan sonra bıttım sabunuyla saçlarınızı köpürttün, saç derinize birkaç dakika masaj yapın. Her yıkamada kullanmak istemezseniz bir yıkamada bıttım sabunu, bir yıkamada doğal içerikli bir şampuan kullanabilirsiniz.<br /><br />Bıttım sabununu cilt temizliği için de kullanabilirsiniz. Akşam uyumadan önce yüzünüzü bıttım sabunu ile yıkayabilirsiniz. <br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e284b607152d80c48ee4b9d" /><br /><br />Bıttım sabununun faydaları <br />-Saç dökülmelerine karşı saç derisine gerekli yararı sağlayarak dökülmeleri en aza indirir.<br /><br />-Kepeklerle savaşır. Saç derisinde olan kepeklerin azalmasını sağlar ve saç derisini besleyerek kepek oluşumunu engeller.<br /><br />-Saçların beyazlamasını geciktirir ve beyazlaşan saçlarınızı kendi saç renginizde çıkmasını sağlar. Bıttım sabununu düzenli kullanarak birkaç ay içerisinde kırlaşan saçlarınızın eski renginde çıkmaya başladığını görebilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e284b607152d80c48ee4b9b" /><br /><br />-Cilt ve saç derisi hastalıklarını tedavi eder. İçeriğinde antiseptik bakteri öldürücü özelliği vardır. Ciltteki ve saç derisindeki bakterileri öldürür. Egzama, cilt kuruluğu, mantar, saç derisinin pul pul dökülmesi ve yüzde çıkan aknelere karşı iyileştiricidir.<br /><br />-Saç derisine ve cilde nem takviyesi yapar. Eğer kuru bir cildiniz veya nemini kaybetmiş saçlarınız varsa Bıttım sabunu kullanarak cildinizin veya saçınızın nem dengesini yerine getirebilirsiniz. Ayrıca saçın daha parlak ve dolgun görünmesine de yardımcı olur.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e284b607152d80c48ee4b99" /><br /><br />-Cilt bakımınıza bıttım sabunu eklemeniz siyah noktaların görünümünü azaltırken gözeneklerinizin de sıkılaşmasını sağlar.<br /><br />-Saçtaki ve ciltteki sebum derecesini dengeler.<br /><br />-İşlem görmüş saçları onarır.<br /><br />-En bilinen ve kanıtlanmış faydalarından biri ise, varisleri azaltıp rahatlatmaya yardımcı olur.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Kaynak Fotoğraflar: iStock</span><div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri;"><span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-13796721051769077952020-01-24T22:33:00.001+03:002020-01-24T22:33:29.566+03:00Buz Küplerinin Güzelliğe 5 Faydası<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5c0f25440e381cd90e" /><br /><br />Sivilcelerin sönmesini sağlar <br />Henüz çıkmakta olan bir sivilceniz varsa buz küpleri ile soğuk kompres yapın. Cilde buz küpleriyle yapılan soğuk kompres uygulaması, ciltteki kan dolaşımını arttırır. Ayrıca açık gözenekleri küçültmeye, sivilcelerin neden olduğu iltihabı ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd914" /><br /><br />Buz küplerini temiz bir beze sarın ve sivilcenin olduğu bölgeye birkaç saniye hafifçe bastırın. Birkaç dakika bekleyin, ardından tekrar uygulayın. İşlemi 3 veya 4 kez tekrarlayın. Bunu günde iki kez yapın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd91e" /><br /><br />Daha fazla fayda sağlamak için bir buz küpü tepsisine salatalık suyu dökün, dondurun ve yukarıda tarif edildiği gibi kullanın. Salatalık, akne tedavisinde yardımcı olan anti-inflamatuar ve soğutma özelliklerine sahiptir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5c0f25440e381cd90c" /><br /><br />Cildinize sağlıklı bir parlaklık verir <br />Sağlıklı ve kusursuz bir cilt için buz küplerini günlük bakım rutininize ekleyebilirsiniz. Soğuk uygulaması cildi sıkılaştırmaya yardımcı olur, kırışıklıkları ve erken yaşlanmayı önler. Ayrıca büyük gözenekleri azaltır ve ciltteki fazla sebum üretimini en aza indirir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd912" /><br /><br />Sabah yüzünüzü yıkadıktan hemen sonra, ince bir havluya geçirilmiş buz küpleriyle cildinizi ovalayın. Bunu buz küpleri eriyene kadar yapın ve daha sonra kurulayıp nemlendiricinizi uygulayın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd916" /><br /><br />Güneş yanıklarını iyileştirir <br />Güneş yanığını hızlı bir şekilde tedavi etmek için buz küpleri çok etkilidir. Ancak aloe vera buz küplerini bir arada kullanmanız ek faydalar sağlayacaktır. Aloe vera, güneş yanığı ile ilişkili ağrıyı hafifletebilecek yatıştırıcı özelliklere sahiptir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd91c" /><br /><br />Bir buz kabına aloe vera jeli doldurun ve dondurun. 1 veya 2 aloe vera buz küpünü ince bir havluya sarın ve yanmış bölgeye yerleştirin. Yanığın verdiği rahatsızlığı azaltmak ve rahatlatmak için günde 2-3 kez tekrarlayın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd910" /><br /><br />Göz altı torbaları görünümünü azaltır <br />Gözlerin altında koyu halkalar varsa deneyebileceğiniz hızlı bir tedavi buz küpleridir. Hem salatalık hem de gül suyu buz küpleri göz altı torbalarının tedavisinde faydalıdır. Soğuk kompres, aşırı yorgun görünümlü gözlerin görünümünü önemli ölçüde iyileştirir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd918" /><br /><br />1 salatalığın suyunu çıkarın, buz tepsisine dökün ve dondurun. Salatalık küplerini ince bir havluya sarın ve gözlerin altına uygulayın. 5 ila 10 dakika yapın, sonra ılık suyla yıkayın. Bunu günde birkaç kez yapın.<br /><br />Alternatif olarak, buz kalıplarına gül suyu dökün ve dondurun. Gül suyu kalıplarını da aynı şekilde uygulayabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd91a" /><br /><br />Yüz temizleyicisi görevi görür <br />Evde yüz temizleyici buz küpleri yapmak için salatalık suyu ve bal kullanabilirsiniz. Salatalık cilt için yatıştırıcı, bal da en iyi doğal nemlendiricilerden biridir.<br /><br />1 salatalığı ezin ve püre haline getirerek bal ile karıştırın. Karışımı buz kabına döküp dondurun. Donmuş küpleri ince bir havluya sarın ve buzlar eriyinceye kadar yüzünüzde gezdirin. Hemen durulamadan önce karışımı cildinizde 5 ila 10 dakika arasında bekletin.<div>
<br /></div>
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5e2aae5d0f25440e381cd920" /><br /><br />Buz küplerini kullanırken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var: <br />-Buz küpleri kullanırken, cildinizde çok uzun süre tutmayın.<br /><br />-Buz küplerini doğrudan yüzünüzde kullanmayın. Cildin altındaki hassas kılcal kan damarlarının kırılmasına ve aynı zamanda donmasına neden olabilir.<br /><br />-Buz küplerini daima temiz bir beze sarmanız önemle tavsiye edilir.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Kaynak Fotoğraflar: Alamy, iStock</span></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri;"><span style="font-size: x-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-44814618646762960402020-01-24T15:57:00.001+03:002020-01-24T15:57:46.901+03:00Son 10 Yılın En İyi Tasarımları EDIDA Retrospektif Sergisiyle HOM Design Center’da Sergileniyor!<p><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/edida_kartposta-20202301011930224.jpg" style="height:599px; width:500px" /></p>
<p>Türkiye’den ve dünyadan 100’ün üzerinde seçkin mobilya markasına ev sahipliği yapan tasarım ve dekorasyon merkezi <strong><a href="https://www.homdesigncenter.com.tr/" target="_blank">HOM Design Center</a></strong>, son 10 yılda EDIDA Ödülü (Elle Deco International Design Awards) kazanmış tasarımların bir araya geldiği <strong><a href="https://homdesigncenter.com.tr/etkinlikler/son-10-yila-damgasini-vuran-odullu-tasarimlar-homda/">EDIDA Retrospektif Sergisi</a></strong>’ne ev sahipliği yapıyor. 23 Ocak - 19 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek sergide ziyaretçiler, 2010 yılından bu yana, tasarım ve dekorasyon alanında yaşanan değişimleri inceleme şansı yakalayacaklar.<br />
<br />
Skyland İstanbul bünyesinde yer alan ve Türkiye’nin tasarım ve dekorasyon alanındaki seçkin markalarını aynı çatı altında buluşturan HOM Design Center, EDIDA Retrospektif Sergisi ile tasarım tutkunlarına kapılarını açıyor. Elle Decoration dergisi tarafından düzenlenen EDIDA Ödülleri’nde 2010’dan bugüne ödül kazanmış tasarımları bir araya getiren sergi, 23 Ocak - 19 Şubat tarihleri arasında HOM Design Center’da tasarım severlerle buluşacak.<br />
<br />
Son 10 yılın ödüllü tasarımları, Türkiye’nin en büyük tasarım ve dekorasyon merkezinde Türkiye’de son 10 yılda tasarım alanında yaşanan değişimleri yansıtan retrospektif sergide, Derin Sarıyer’in “Fek” koltuğundan Faruk Malhan’ın “Sekü” kanepesine, Can Yalman’ın Çanakkale seramik için tasarladığı “Orientele” duvar kaplaması koleksiyonundan Atilla Kuzu’nun “Mantis” aydınlatmasına, birçok ödüllü tasarım bir araya geliyor. Ebru Çerezci, Ross Lovegrove, Tanju Özelgin, Erdem Akan, Rıfat Özbek, Koray Özgen, Emre Evrenos, Selen Öztürk, Zeynep Fadıllıoğlu, Merve Kahraman, Yeşim Ketenci, Atilla Kuzu, Mauro Lipparini, Neptün Öziş, Banu Yentür, Mustafa Toner, Haldun Akalın, Maurizio Manzoni, Faruk Malhan, Begüm Cemiloğlu&Ekin Varon ve Enis Karavil ise sergide çalışmaları bulunan diğer tasarımcılar arasında yer alıyor.<br />
<br />
Türkiye’de tasarım ve dekorasyon alanında yaşanan değişimleri başarılı örnekler üzerinden görünür kılan <strong><a href="https://homdesigncenter.com.tr/etkinlikler/son-10-yila-damgasini-vuran-odullu-tasarimlar-homda/" target="_blank">EDIDA Retrospektif Sergisi</a></strong>, 19 Şubat’a kadar ücretsiz olarak<strong> <a href="https://www.homdesigncenter.com.tr/">HOM Design Center</a></strong>’da ziyaret edilebilir. </p>
<p><span style="font-size:80%">Bir <a href="http://www.boomads.com?client=3db0ce6708a146a2b648f0112db95637&offerid=1962" target="_blank" title="boomads" rel="nofollow">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "3db0ce6708a146a2b648f0112db95637";
boomads_offer_id ="1962";
</script>
<script type="text/javascript" src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js"></script>-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-86581695232348469872019-11-14T19:25:00.004+03:002019-11-14T19:25:37.813+03:00Evinizi Değiştirecek 8 Etkili Dokunuş<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d78d9cd45d2a023a0d3cb02.jpg" /><br /><br /><div>
"Yapacağınız küçücük dokunuşlarla, evinizi yepyeni bir yer haline getirebilirsiniz. İşte evinizi değiştirecek 8 etkili dokunuş..."<br /><br />Tablolardan yardım alın<br /><br />Sanat eserleri, bir yeri kişisel hale getirmenin en basit ve etkili yollarından birisidir. Bir tablo satın alarak, evinizin uygun bir duvarına asabilirsiniz. Evinizin dekorasyonunun havası bir anda değişecek.<br /><br />Çiçekler hep işe yarar<br /><br />Çiçeklerin hakim olduğu bir ev, sıcak bir havaya sahip olur. Siz de en sevdiğiniz bitkileri şık saksılara ekerek evde bakabilirsiniz. Çiçeklerinizi ister evin bir köşesinde konumlandırın isterseniz de dört bir yanına dağıtın. Her şekilde güzel duracaktır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d9cd45d2a023a0d3cb04" /><br /><br />Ona ait bir koku bulun<br /><br />Her evin kendine has bir kokusu vardır. Kapıdan içeri girdiğinizde burnunuza gelmesini istediğiniz koku hangisi ise onu alın ve evinizde hep o kokuyu kullanın. Bir kokunun evinizle özdeşleşmesi en az şık dekorasyon kadar önemlidir.<br /><br />Toplayın<br /><br />Etrafta yıllar önce aldığınız ama kullanmadığınız eşyalar varsa kaldırma vaktiniz geldi. Bu işlem hem evinizde daha fazla alan açacak hem de etrafın ferahlamasını sağlayacak.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d9cd45d2a023a0d3cb06" /><br /><br />Pencere içlerini boş geçmeyin<br /><br />Evinizde pencerelerinizin iç kısmında geniş bir alan varsa mutlaka dekorasyona dahil edin. Mumlar, minik objeler ve çiçekler pençe içlerini değerlendirmenin en güzel yollarından.<br /><br />Dip bucak temizleyin<br /><br />Her zaman yaptığınız temizlikten bahsetmiyoruz. Evinizi gerçek anlamda köşe bucak temizleyin. Evdeki her bir ayrıntının bile tozunu alın. Çok yorulsanız bile yepyeni bir eve sahip olmuş gibi hissedeceksiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-49797570188263966772019-11-14T19:24:00.000+03:002019-11-14T19:24:21.456+03:00Burcunuz Eviniz Hakkında Ne Diyor?<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d78dde945d2a023a0d3dc24.jpg" /><br /><br /><div>
"Burcumuz hakkımızda pek çok şey söyler. Peki, burcunuz eviniz hakkında ne diyor? Evinizi dekore ederken burcunuzun özelliklerinden yardım almak istiyorsanız sizi aşağıya doğru alalım."<br /><br />KOÇ<br /><br />Koç burcu iseniz evinizi aydınlık ve havadar tutmalısınız. Tavandan yere kadar uzanan pencereler tam size göre. Donuk renkler tercih etmek bir süre sonra evinizden sıkılmanıza neden olacaktır. Bu nedenle evinizi, ruhunuzu canlandıracak renkler ile dekor etmelisiniz. Sarı ve turuncu tonlarını detaylarda kullanarak harika bir aydınlık sağlayabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dde945d2a023a0d3dc26" /><br /><br />BOĞA<br /><br />Boğa burçları, salaşlığı ve lüksü bir arada isterler. Eğer bir boğa burcu iseniz ev dekorasyonunuzda yapraklı bitkilere yer açın. Hem şık hem rahat görünen bir kanepe edinin ve üzerini pastel renkli yastıklar ile süsleyin. Salonunuzda yer alacak büyük, yeşil bir bitki evinize ve size taze bir hava katacak.<br /><br />İKİZLER<br /><br />İkizler burçları ev tasarımlarında biraz seçici davranırlar. Farklı modellere uyarlanabilir mobilyalar seçmek sizin için iyi olacaktır çünkü dekorasyonda sık sık değişiklik yapmayı seviyorsunuz. Öte yandan size tavsiyemiz büyük bir yemek masası edinmeniz. Sevdiklerinizle yemek toplantıları yapmak size çok iyi gelecektir. Açık yeşil ve gök mavisi gibi neşeli renkler kullanmak da kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dde945d2a023a0d3dc28" /><br /><br />YENGEÇ<br /><br />Su grubundan olan Yengeç burçları, rahatlık odaklı, duygusal imgelerin yer aldığı ev dekorasyonlarını çok seveler. Vintage parçalar, fotoğraflarla dolu bir duvar, konforlu mobilyalar tam da Yengeç burçlarına göre.<br /><br />ASLAN<br /><br />Aslan burçları, evinde kendini kral/kraliçe gibi hissetmek ister. Zengin kırmızı, bordo tonları Aslan’lar için harikadır. Ancak bu renkleri evinizde detaylarda kullanmanızı öneririz aksi halde oldukça göz yorucu bir dekorasyon olabilir. Eğer imkanınız varsa evinize bir şömine yaptırmanızı öneriyoruz. Ruhunuza en iyi gelecek şeylerden biri kesinlikle şömine karşısında geçireceğiniz zamanlar olacaktır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dde945d2a023a0d3dc2a" /><br /><br />BAŞAK<br /><br />Başak burçları işlevsel tasarımlara bayılırlar. Yüksek fiyatlı tablolar yerine, estetik güzelliği ve işlevi birleştiren bir lambaya yatırım yapabilirsiniz. Sizin için sade ancak şık olmak önemli. Toprak grubundan olan Başak burçlarını, yine toprak tonları sakinleştirecek, huzur verecektir. Ahşap mobilyalar, krem rengi bir dokuma halı ve yeşil bitkiler sizi temsil eden parçalar.<br /><br />TERAZİ<br /><br />Oldukça zarif zevkleri olan bir burç varda o da Terazidir. Bir terazi burcunun evinde dekor amaçlı piyano görmeniz bile mümkün! Bir duvarınızı soft renkli tuval ile kaplayabilir, evinizi cam ağırlıklı ürünler ile zenginleştirebilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dde945d2a023a0d3dc2c" /><br /><br />AKREP<br /><br />Bir Akrep burcunun evi gizemli, yumuşak ve şehvetli alt tonlarla doludur. Hafif dağınık kitaplar, mumlar, yumuşak koltuklar Akrep burçlarının dekorasyonu için iyidir.<br /><br />YAY<br /><br />Yay burçları, etnik malzemelerden çok hoşlanırlar. Evinize bir kütüphane yapabilir, Fas halısı, Tibet minderi gibi dekoratif parçalardan yardım alabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dde945d2a023a0d3dc2e" /><br /><br />OĞLAK<br /><br />Oğlak burçları, işçiliği olan parçaları severler. Hatta evdeki mobilyalarını kendi başlarına tasarlamak onlara terapi gibi gelir. Kiraz ağacından bir masa tam da size göre, ne dersiniz?<br /><br />KOVA<br /><br />Kova burçları asi ruhlarını ile bilinirler ve bu özelliklerini evlerine de yansıtırlar. Geometrik desenler, fütüristik eğilimler, mavi tonların önde olduğu dekorasyonlar Kovalar için idealdir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d6e0fea7af5072b68e51e97" /><br /><br />BALIK<br /><br />Bu ev, bir terapist koltuğunun eşdeğeridir. Bir Balık burcunun evinde inzivaya çekilmiş gibi hissedebilirsiniz. Balık burçlarına dekorasyon önerimiz ise; yere kadar inen perdeler, denizden ilhamla hazırlanan objeler ve dev mumlar olacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-85508854815234193712019-11-14T19:17:00.000+03:002019-11-14T19:17:34.844+03:00Oturma Odanız İçin Duvar Dekorasyonu Fikirleri<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d78dd1445d2a023a0d3d8d1.jpg" /><br /><br /><div>
"Oturma odanızı canlandırmanın sayısız yolu vardır. Yaratıcı dekorlarla oturma odanıza sıcak tonlar ekleyebilirsiniz. Duvarlarınızı da desenli kağıtlarla örterek size ilham veren, içinizi açan ve yorgunluğunuzu alan bir yer haline getirebilirsiniz. Yazımızda sizlere bir oturma odasını evin en popüler mekanı haline nasıl getirebiliriz onu anlatacağız. İşte detaylar…"<br /><br />Duvarınızda galeri oluşturun<br /><br />Oturma odanızın bir duvarını dev bir fotoğraf galerisine çevirme fikri hiç de fena değil, ne dersiniz? En eğlenceli fotoğraflarınızın kimini çerçevelere koyun, kimini ise olduğu halde duvarınıza asın. Oturma odanızda kişisel bir alan oluşturmuş olacaksınız. <br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dd1445d2a023a0d3d8d3" /><br /><br />Tablolardan yardım alın<br /><br />Bir duvarı renklendirmenin en kolay yollarından biri tablolardan yardım almaktır. İster bir sanat eserini, isterseniz de renklerini çok beğendiğiniz büyük bir tabloyu boş duvarınıza asın. Tablo, evinize sıcak ve renkli bir hava katacaktır. <br /><br />Duvar kağıdı kullanın<br /><br />"Duvar kağıdı modası geçti" demeyin. Geometrik desenli, sıcak renkli, sade ama bir o kadar da eğlenceli duvar kağıtları oturma odalarının tüm havasını değiştirir. Odanızın bir duvarını mobilyalarınıza uygun bir duvar kağıdı ile kaplayın. Sonuca bayılacaksınız.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dd1445d2a023a0d3d8d5" /><br /><br />Aynalar ile evinizin ışığını yansıtın<br /><br />Evinizin duvarına asacağınız tarzınıza uygun bir ayna ışığı yansıtarak odanın ve evin daha büyük görünmesini sağlayacaktır.<br /><br />Büyük bir perde kullanın<br /><br />Güzel bir tekstil perdeyle oturma odanıza muhteşem bir görüntü kazandırabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dd1445d2a023a0d3d8d7" /><br /><br />Bitkilerin enerjisine güvenin<br /><br />Oturma odanızın bir duvarına kitaplık yapabilir, kitaplığı da kitapların yanı sıra ev bitkileri ile donatabilirsiniz. Aynı zamanda duvarınıza bitki tabloları da asmak iyi bir enerji verecektir. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-52540601427200829222019-11-14T19:15:00.000+03:002019-11-14T19:15:38.083+03:00Oturma Odası Dekorasyonunda Sıklıkla Yapılan 5 Hata<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d78dc7f45d2a023a0d3d67f.jpg" /><br /><br /><div>
"Oturma odanızın dekore edilmesi ve döşenmesi kolay bir iş gibi görünebilir, ancak iç mekan dekoratörleri gibi insanların bulunmasının bir nedeni vardır ve yeteneklerinin gözden kaçırılmaması gerekir. Bir demet mobilya almak zor değildir, ancak bir odanın güzel, rahat ve en önemlisi konforlu görünmesini sağlamak kolay değildir. Bugün oturma odası tasarımında en sık yaptığımız 5 hatadan bahsedelim."<br /><br />1. Eşyaları kullanmamak<br /><br />Şık bir cam masa ya da özel tasarım bir koltuk evinizde gerçekten çok şıkı durabilir. Ancak unutmayın ki eşyalar kullanmak içindir, koruyup muhafaza etmek ve seyretmek için değildir. Eşya satın alırken sadece güzel görünmesine değil, kullanışlı ve rahat olmasına da da dikkat edin.<br /><br />2. Tüm mobilyaların duvarlar boyunca istiflenmesi<br /><br />Bir dolaptan söz ederken, o zaman elbette, duvarın yanına ait. Ancak, kanepeler, koltuklar ve masalar söz konusu olduğunda - çok küçük bir alanda yaşamadığınız sürece yapmayın. Kanepenizi duvardan uzağa ve odanın ortasına yaklaştırmak, alanı anında daha büyük ve daha şık gösterir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dc7f45d2a023a0d3d681" /><br /><br />3. Sadece bir ışık kaynağına sahip olmak<br /><br />Sadece tavandaki aydınlatmaya güvenmek yaygın bir hatadır. Sabahları veya günün ortasında, güneş ışığı olduğunda iyi görünebilir, ancak akşamları bu tür bir aydınlatma bir odayı kötü gösterebilir. Aydınlatma çok önemlidir, ambiyans ve rahat bir atmosfer yaratır. Duvarlarda bazı ışıkların olduğundan emin olun ve odanızda ayaklı lambalardan yardım alın. <br /><br />4. Evi müzeye çevirmek<br /><br />Evinizde gezdiğiniz yerlerden bazı objeler ve fotoğraflar bulundurmak güzel olabilir. Ancak her gittiğiniz yerden bir şey alıp salonunuza koymayın ya da odanızı fotoğraf albümüne çevirecek kadar çerçevelerle donatmayın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78dc7f45d2a023a0d3d683" /><br /><br />5. Yastık kullanmamak<br /><br />Oturma odanızın rahat görünmesini istiyorsanız, yastıklardan yardım alabilirsiniz. Yastıklar, odanızı rahat göstermenin yanı sıra büyüklüklerine bağlı olarak, çok sayıda misafiriniz olduğunda kullanışlı olabilirler, onları yere atabilir ve üzerine oturabilirsiniz.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-65320143884884001032019-11-14T19:13:00.003+03:002019-11-14T19:13:47.579+03:00Duvar Dekorasyonu İçin Farklı ÖnerilerEvinizin havasını değiştirmek istiyor ancak ne yapacağınızı bilmiyorsanız size güzel önerilerimiz var. Değişiklik yapmak istediğiniz odanın sadece duvarını değiştirerek tüm odayı yenilemiş gibi gösterebilirsiniz."Bir duvar evi ne kadar değişitirebilir ki?" diye düşünüyorsanız şaşırmaya hazır olun!<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410245d2a023a0dd4233" /><br /><br />Birbirinden farklı duvar dekorasyonu önerileri için okumaya devam edin...<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410245d2a023a0dd4235" /><br /><br />Duvarlarınızı süslemek için canlı bitkilerden yardım alabilirsiniz. Bu, evinize ferah bir hava katacaktır.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410245d2a023a0dd4237" /><br /><br />Aynalar, duvarların vazgeçilmez aksesuarlarının başında gelir. Aynanızı, fotoğraftaki gibi bir sehpa, bitki ve çerveve üçlüsü ile bir araya getirebilirsimiz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410245d2a023a0dd4239" /><br /><br />Duvarınızı dev bir büfeye dönüştürmeye ne dersiniz?<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410245d2a023a0dd423b" /><br /><br />Dünyanın dört bir yanındaki şehirlerin saatlerini yan yana asma fikri kulağa hiç de fena gelmiyor, ne dersiniz?<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410345d2a023a0dd423d" /><br /><br />Bu fikir, seyahat tutkunları için ideal! Duvarınıza dev bir dünya haritası asın ve gezdiğinin yerleri renkli kalemlerle boyayın.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410345d2a023a0dd423f" /><br /><br />Sevdiğiniz tüm objeleri duvarınızda sergileyebilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410345d2a023a0dd4241" /><br /><br />Kendi çektiğiniz ya da beğendiğiniz fotoğrafları/resimleri, büyüklü küçüklü çerçevelere koyup asimetrik bir duvar dekorasyonu oluşturabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410345d2a023a0dd4243" /><br /><br />Aynı şekilde fotoğrafları/resimleri yan yana da dizebilir, duvarınızda bir kompozisyon oluşturabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5d79410345d2a023a0dd4245" /><br /><br />Odanızın bir duvarını farklı renge boyayabilir, çiçekler ve çerçevelerle süsleyebilirsiniz.<br /><br /><span style="font-size: x-small;">Fotoğraflar: Pexels, Pixabay<br />kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span>-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-76681428918645302682019-11-14T19:11:00.001+03:002019-11-14T19:11:58.276+03:00Yatak Odanızı Ferahlatmak İçin 5 Dekorasyon ÖnerisiYatak odası, en çok vakit geçirdiğimiz alanlardan biridir. Uyuduğumuz, dinlendiğimiz odanın ferah bir şekilde dekore edilmesi ruh sağlığımız açısından da oldukça önemli.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5db197487af5070a583a75c8" /><br /><br />Yatak odanızı ferahlatmak için aşağıdaki önerilerden yardım alabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5db197487af5070a583a75c0" /><br /><br />Yumuşak halı <br />Ayak tabanınızda yaklaşık olarak 7000 reseptör olduğunu biliyor muydunuz? Yani ayaklarınıza değen yumuşak halıların rahatlatmadaki etkisi oldukça önemlidir. Bu nedenle yumuşak bir halı alarak yatak odanıza sermenizi öneriyoruz. Bu sayede yatak odanızda yürürken daha ferah ve mutlu hissedeceksiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5db197487af5070a583a75c6" /><br /><br />Mevsimsel çarşaflar <br />Mevsim değişikliklerine mutlaka dikkat edin. Kış aylarında kalın ve pamuklu çarşaflar tercih ederseniz içiniz ısınacak ve kendinizi rahat ve mutlu hissedeceksiniz. Fakat bu rahatlığı ve mutluluğu sürdürmek istiyorsanız havalar ısınmaya başladığında yatağınıza daha ince çarşaflar sermeyi unutmayın.<br /><br /><div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5db197487af5070a583a75be" /><br /><br />Işık <br />Yatak odanızı dış dünyaya kapatırsanız hapishaneden bir farkı kalmaz. Bunun yerine pencerelerinize özen gösterin ve görsel olarak çekici perdeler kullanın. Perdelerinizi açıp geceleri de kapatma alışkanlığı kazanmanız da sizi olumlu yönde etkileyecektir.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5db197487af5070a583a75c2" /><br /><br />Duvar rengi <br />Görsel olarak çekici bulduğunuz rengi duvarınızda kullanmaktan çekinmeyin. Bu sizi daha iyi hissettirecektir. Koyu renkler yerine yumuşak renkleri tercih etmenizi tavsiye ederiz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x0/5db197487af5070a583a75c4" /><br /><br />Depolamak <br />Yatak odanızda düzenli bir görüntü elde edin. Alan ne kadar az meşgul olursa o kadar rahatlamanıza ve gevşemenize yardımcı olacaktır. Bu yüzden odanızın dağınık kalmasını engelleyin ve fazla göz yorucu detaylardan uzak durun.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">Kaynak fotoğraflar: iStock</span><br style="background-color: white; color: #666666; font-family: Calibri; font-size: 19.8px;" /><span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-54288345661101887882019-11-14T19:06:00.005+03:002019-11-14T19:06:50.488+03:00Uygun Bütçeyle Şık Görünmenin 6 Basit Yolu<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d78d9a645d2a023a0d3ca5f.jpg" /><br /><br /><div>
"Şık ve stil sahibi olmak için gardırobunun pahalı markalarla dolu olmasına gerek yok! Akıllıca yapacağın seçimlerle ve uygun bütçeyle de şık ve göz alıcı olabilirsin! Gel tüyolarımıza beraber bakalım."<br /><br />1-DOĞRU AKSESUARLAR<br /><br />Dönem dönem birçok aksesuar modeli moda oluyor, hevesle alıyoruz fakat bir süre modası geçiyor ve takı çekmesinde unutulup gidiyor. Yapacağın doğru aksesuar seçimiyle hem paranızı çöpe atmamış olursun hem de farklı kombinlerde de her daim şıklığı yakalarsın. Bunu yapmanın tek yolu ise zamansız parçalara yatırım yapmak. Modası hiç geçmeyecek takıları satın alın. <br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d3b145d2a023a0d3adf6" /><br /><br />2-NUDE OJE<br /><br />Renkli ojeler zaman zaman aklımızı çelse de hiçbir zaman nude renklerin yerini tutamaz! Süreceğin nude renkte oje hem bakımlı görünmeni sağlayacak hem de kombinini tamamlayarak şıklığını pekiştirecek.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d7f745d2a023a0d3c303" /><br /><br />3-SİYAH DAHA DA SİYAH!<br /><br />Siyah sadece bir renk değil, bir yaşam tarzıdır desek yanlış olmaz. Öyle bir renk ki tüm cilt ve saç tonlarına uyum sağlar, çekici ve şık gösterir. Eğer gardırobunda yoksa mutlaka temel siyah parçaları edinmelisin. Siyah mini elbise ve birçok kombinin ana parçası siyah pantolon mesela…</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d9a645d2a023a0d3ca61" /><br /><br />4-SAĞLAM BİR ÇANTA<br /><br />Evet uygun bütçe dedik fakat bu konuda sınırlarımızı zorlayabiliriz :) Çünkü kaliteli bir çanta gerçekten iyi bir yatırımdır. Alacağın nötr renkli kaliteli bir çanta, çoğu kombinde hayatını kurtaracak ve oldukça şık görünmeni sağlayacak.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d9a645d2a023a0d3ca63" /><br /><br />5-LOGOSUZ PARÇALAR<br /><br />Küçük butikler, ikinci el mağazalar ya da semt pazarları… Hepsinde oldukça şık ve uygun parçalar bulmak mümkün. Fakat tek dikkat etmen gereken, seçtiğin parçaların logosuz olmaları :)<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d9a645d2a023a0d3ca65" /><br /><br />5-İYİ BİR KOKU<br /><br />Son olarak her zaman iyi koktuğundan emin ol. Temiz kıyafetlerinle birlikte taze bir koku şıklığına son noktayı koymana yardım eder.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7456523472507451372.post-4365197397489631192019-11-14T19:04:00.001+03:002019-11-14T19:04:33.617+03:00Bu Kışın Favori Parçası Şişme Montlar<img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/750x422/5d78d44a45d2a023a0d3b13e.jpg" /><br /><br /><div>
"Soğuk havalarda tarzı yakalamanın en kolay yollarından biri kaban ya da montları kullanmak. Bu sezon ise önce çıkan parçaların başını şişme montlar çekiyor."<br /><br />Zıt renkler bir arada<br /><br />Şişme montlarda bu sezon en dikkat çeken detay; zıt renklerin beraber kullanılması. İlgi çekici ve zıt renklerin kullanıldığı bir şişme mont giyecekseniz diğer parçaların daha sade olmasına dikkat etmelisiniz. Kombininizin yıldız parçası şişme montunuz olsun.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d44a45d2a023a0d3b140" /><br /><br />Parlamaktan çekinmeyin!<br /><br />Zıt renkler bana göre değil diyorsanız düz renkleri tercih edebilirsiniz. Hem sade hem de ilgi çekici olmak istiyorsanız parlak şişme montlar tam size göre. Gold, metalik ve bronz renkler ile günlük stilinizde dahi parlayabilirsiniz. <br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d44a45d2a023a0d3b142" /><br /><br />"Şişme montlar spor kıyafetlerle giyilir" algısını da yıkan bu parlak montları, şık parçalarla tamamlayabilirsiniz.<br /><br /><img src="https://i4.hurimg.com/i/hurriyet/75/615x0/5d78d44b45d2a023a0d3b144" /><br /><br />Soğuk havalara inat canlanın<br /><br />Şişme mont konusunda bir hayli geniş yelpazede çalışan tasarımcılar, kış aylarına biraz renk biraz da heyecan katmak isteyenleri unutmamış. Kırmızı, turuncu, yeşil, sarı renkli montlar eğlenceli kombinlerin vazgeçilmezi olacak türden!</div>
<div>
<br /></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666666; font-family: calibri; font-size: xx-small;">kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/mahmure/</span></div>
-http://www.blogger.com/profile/03094130382058242670noreply@blogger.com0